Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1413 Esas 2020/2456 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1413
Karar No: 2020/2456
Karar Tarihi: 09.03.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1413 Esas 2020/2456 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının talebi reddedilmiştir. Dava açma yetkisine sahip olan vekaletname bulunduğu için, davacının talebi geçerli sayılmıştır. Ancak, davacının tutuklu kaldığı sürenin mahsup edilip edilmediği sorulmuştur. Eğer mahsup edildiyse, tazminat talebi hakkını etkilemez. Ancak, mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin sağlanması gerekmektedir. Tutuklu kalınan sürenin tamamının mahsup edildiği tespit edildiğinde davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Aksi halde, mahsup edilmeyen kısım için maddi ve manevi zararlar dikkate alınmalıdır. Mahsup edilen kısım için ise makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm isteme aykırı olarak bozulmuştur. Kanun maddeleri: CMK'nın 144/1-a maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/1413 E.  ,  2020/2456 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davanın reddine

    Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Davacı vekilinin Antalya 4. Noterliği tarafından düzenlenen 18346 yevmiye numaralı, 14/07/2009 tarihli genel vekaletnameye istinaden davacı adına koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu, söz konusu vekaletnamenin davacı adına dava açma hak ve yetkisini içerdiği, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açılması için vekaletnamede bu hususta özel bir yetki bulunmasının gerekmediği, dosya içeriğine göre, davacı ile vekil arasındaki vekalet ilişkisinin sona erdiğine dair herhangi bir belge bulunmadığı ve buna ilişkin bir iddianın da ileri sürülmediği, davacının açılan davaya muvafakat edip etmediği hususunda beyanın alınmasına gerek bulunmadığı dikkate alındığında, davacı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin halen devam etmekte olduğunun kabulü ile tazminat talebinin dayanağı olan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/284 Esas – 2014/532 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında davacının tutuklu kaldığı sürenin, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/19 Esas – 2014/174 Karar sayılı ceza dosyasındaki mahkumiyetinden aynı mahkemenin 20/01/2015 tarihli ek kararı ile mahsubuna karar verildiğinin anlaşılması karşısında, bu husus araştırılarak, davacının tutuklu kaldığı sürenin fiilen mahsup edilip edilmediği, mahsup edilmiş olması halinde ne kadarının mahsup edildiği hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulup, CMK"nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, tutuklu kalınan sürenin tamamının mahsup edildiğinin tespit edilmesi halinde davacı lehine makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmolunması, bir kısmının mahsup edildiğinin tespiti halinde ise mahsup edilmeyen kısmına ilişkin olarak maddi ve manevi zarar dikkate alınıp, mahsup edilen kısım için ise makul bir miktar maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.