14. Hukuk Dairesi 2016/7793 E. , 2019/6342 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ... Köyü, 8, 909, 958, 92, 93, 630, 1566, 1569, 1570 ile muris adına kayıtlı 01 DB 455 plakalı araçta ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davalı ... vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 09/04/2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkili ile davalıların 28/06/2013 tarihinde kendi aralarında yazılı olarak miras paylaşım sözleşmesi yaptıklarını, taraflar arasında düzenlenmiş olan miras paylaşım sözleşmesine göre bölünmek suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 28.06.2013 tanzim tarihli TMK. 676. maddesine göre geçerli olan miras taksim sözleşmesinin mirasçıları bağladığı, bu paylaşıma dayalı sözleşmenin bozulduğunun aynı güçteki başka bir yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiği, miras taksim sözleşmesiyle elbirliği haline son verilmiş olduğundan davacının ortaklığın giderilmesi davası da açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Islah dilekçesi içeriğine göre dava, miras taksim sözleşmesine dayalı paylaşma tapu iptali ve tescile ilişkindir (TMK.676.m.). 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirten bir düzenleme bulunmamaktadır. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1).
Davacı tarafından 8, 909, 958, 92, 93, 630, 1566, 1569, 1570 parsel sayılı taşınmazlar ile tarafların murisi adına kayıtlı 01 DB 455 plakalı araçta ortaklığın giderilmesi davası açılmış ise de dosyaya sunulan ıslah dilekçesi ile talep mirasçılar arasında yapılmış olan 28.06.2013 tarihli miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup TMK"nin 676. maddesinde düzenlenen miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının HMK"nın 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Bu durumda dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yanlış niteleme ve değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.