Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9905
Karar No: 2012/3695

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/9905 Esas 2012/3695 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/9905 E.  ,  2012/3695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tarsus İş Mahkemesi
    TARİHİ : 12/10/2010
    NUMARASI : 2009/285-2010/217

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren vekili, davalı şirketin otomotiv sanayiinde faaliyette bulunmakta olup, iş yerinde treyler imalatı yapıldığını, 2008 yılı ortalarından itibaren Dünya"da ve Türkiye"de otomotiv sektöründeki eknonomik krizin etkilerini, davalı şirket bünyesinde de olumsuz ve sürekli olarak gösterdiğini, davalı şirketin ekonomik krizin etkilerini en aza indirebilmek ve çalıştırdığı işçilerin istihdamını muhafaza edebilmek amacıyla 08/10/2008, 29/10/2008, 23/12/2008, 06/04/2009, 07/04/2009, 25/11/2009 tarihli yönetim kurulu toplantılarında tasarruf tedbirlerinin arttırılması, yıllık ücretli izinlerin kullandırılması, işçilerin ücretsiz izne gönderilmesi ve bu bağlamda İŞKUR"a başvurarak kısa çalışma ödeneğinden yararlanmalarının temin edilmesi, ilgili birimlerde gerektiği kadar küçülmeye gidilmesi ve küçülmenin gerekli kılacağı yeniden yapılanmanın ve organizasyonun gerçekleştirilmesi, fesih işlemlerinde gönüllü ayrılmak isteyen işçilere ve emeklilik statüsünde çalışan işçilere öncelik tanınması yönünde işletmesel karar alındığını, davalı şirketin yapmış olduğu fesih işleminin şekil bakımından ve esas bakımından yerinde ve hukuki olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı işverenin davacının iş sözleşmesine son verme eyleminde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesi gereğince işletmesel mali kriz geçerli sebebiyle haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18 ve devamı maddeleridir.     4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren,  işçinin  yeterliliğinden  veya  davranışlarından ya da işletmenin,  işyerinin  veya  işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış imkanlarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.    
    Ekonomik krize karşı önlem olarak istihdam azaltılması kararı, kurucu bir işveren kararıdır. Kurucu işveren kararı kanuni temelini sözleşme ve işverenin girişim özgürlüğünde bulur. Kurucu işveren kararında istihdam fazlalığı meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Somut olayda, davalı işveren tarafından davacı işçinin iş sözleşmesi, ekonomik kriz sonucu küçülmeye gidilmesi ve küçülmenin kılacağı yeniden yapılanma nedeniyle, 4857 sayılı Kanun"un 18 ve devamı maddeleri gereğince feshedilmiştir. İşyerinde, işyerinin faaliyet konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılarak, işverenin faaliyet gösterdiği sektörde kriz olup olmadığı, davalı işverenin bu krizden etkilenip etkilenmediği, etkilenmiş ise işyerinde ekonomik krizden kaynaklı ne tür bir küçülmeye gidildiği, durumun davacının departmanına ve pozisyonuna etkileri ile yönetim kurulu kararlarında belirtilen tedbirlerin alınıp alınmadığının araştırılması gerekir. Daha sonra istihdam fazlası olduğu belirlendiği takdirde, davacının davalı işverenin diğer bölümlerinde veya başka bir işyerinde değerlendirme olanağı olup olmadığı somut olarak araştırılmalıdır. Bunun için de işverenin tüm işyerlerine ait çalışan kayıtları incelenmeli, Sosyal Güvenlik Kurumunun işçi alım ve çıkarılmasına ilişkin kayıtları getirtilmeli, işverenin yeni işçi alıp almadığı, işçi alınmış ise davacının alınan işçilerin niteliklerini taşıyıp taşımadığı, alınan veya istihdam azaltılan işyerinde çalıştırılıp çalıştırılmayacağı saptanmalıdır.
    Öte yandan, iş sözleşmesi feshedilecek işçilerin nasıl belirleneceği konusunda işveren gözönünde bulundurduğunu belirttiği kriterlerle bağlı olup, bu kriterlere uyulup uyulmadığı da tespit edilmelidir. Ayrıca, davacı taraf, davalı şirketin kendisine sipariş olarak verilen işlerin bir çoğunu taşeron firmalara yaptırdığını iddia  etmiştir. Bu durumda, davacı tarafın bahsettiği firmalar ile davalı şirket arasındaki sözleşmeler getirtilerek, bu sözleşmelerin taşeronluk sözleşmesi olup olmadığı, taşeronluk sözleşmesi mevcut ise, 4857 sayılı Kanun’un 2/6-7 maddesi kapsamında incelenmesi ile asıl-alt işveren ilişkisinin olup olmadığı, kanuna uygun kurulup kurulmadığı, asıl-alt işveren ilişkisi kanuni unsurlarını taşımıyor ise, davacının bu işlerde çalıştırılıp çalıştırılamayacağı da feshin kaçınılmazlığı yönünden açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi