Esas No: 2020/16136
Karar No: 2022/16551
Karar Tarihi: 01.07.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/16136 Esas 2022/16551 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/16136 E. , 2022/16551 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Başka suçtan farklı yargı çevresinde hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’in, duruşmadan bağışık tutulma talebi bulunmaması karşısında; hükmün açıklandığı son duruşmada SEGBİS yoluyla veya bizzat duruşmada hazır bulundurulması sağlanıp, yüzüne karşı hüküm verilmesi gerektiği gözetilmeden yokluğunda yargılamaya devam edilip hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle CMK'nın 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
b) Sanık ...’in üzerine atılı hakaret ve sanık ...’un üzerine atılı kasten yaralama ile hakaret suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması, dosya içerisindeki katılan ve sanıklar hakkında uzlaşma teklif formlarının sadece kasten yaralama ve güveni kötüye kullanma suçları yönünden tanzim edilmiş olması, hakaret suçundan taraflara uzlaşma önerisinde bulunulmamış olması, katılan ve sanıkların kasten yaralama suçundan düzenlenen uzlaşma teklif formlarında uzlaşmayı kabul ettikleri, her ne kadar katılan güveni kötüye kullanma suçundan düzenlenen uzlaşma teklif formunda uzlaşmayı kabul etmemiş ise de, bu suçtan açılmış bir kamu davasının bulunmadığı ve sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verilmiş olması ve bu doğrultuda taraflar arasındaki uzlaştırma girişiminin usulünce sonuçlandırılmadığının anlaşılması karşısında, yöntemine uygun olarak sanık ... hakkında hakaret, sanık ... hakkında kasten yaralama ve hakaret suçlarından uzlaştırma girişiminde bulunulması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık ...’un soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki savunmalarında üzerine atılı hakaret suçunu kabul etmemesi, katılanın 16/08/2014 tarihli kolluk beyanındaki sanık ...’un kendisine kahvehanenin içinde hakaret ettiğine, kendisini daha sonra manavın önünde bulunan tanıklar ... ve ...’nun yanına giderek durumu onlara anlattığına dair anlatımı, tanık ...’ın kovuşturma aşamasında sanık ...’un katılana hakaret ettiğini duymadığını beyan etmesi, tanık ...’nun soruşturma aşamasında alınan beyanında sanık ...’un katılana hakaret ettiğine dair bir anlatımı olmamasına karşın, kovuşturma aşamasında sanık ...’un katılana sinkaflı şekilde küfürler ettiğini beyan etmesi karşısında; tanık ...’nun beyanları arasındaki çelişki giderildikten sonra hangi beyana itibar edildiği açıklanarak, sonucuna göre sanık ...’un üzerine atılı hakaret suçu yönünden hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık ... hakkında hakaret suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
d) Kabule göre ise; TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... ve katılan ...’nin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.