Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7082 Esas 2015/3795 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/7082
Karar No: 2015/3795
Karar Tarihi: 30.06.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/7082 Esas 2015/3795 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, izin verilmeyen ağaçların kesilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini için açılmıştır. Mahkeme, bilirkişi raporu almadan önce, hükümetin zararına neden olan davalının tazminat taleplerini kabul etti. Karar temyize götürüldü ve Yargıtay, dava tarihinde geçerli olan Borçlar Kanunu 53. maddesine atıfta bulunarak, ceza mahkemesi raporunun sadece kusurun tespiti için bağlayıcı olduğunu belirtti. Yargıtay, hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğundan, alınan ceza mahkemesi raporunun hükme esas alınamayacağını vurguladı. Bu nedenle, mahkeme, orman mühendisi bir bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alarak karar vermeliydi. Sonuç olarak, Yargıtay hükmü bozdu. Borçlar Kanunu 53. madde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 27, 266/1 ve 281/2-3 maddeleri.
15. Hukuk Dairesi         2014/7082 E.  ,  2015/3795 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Artvin Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi :13.03.2014
    Numarası :2009/31-2014/97

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava ve birleşen dava sözleşme konusu izin verilenler dışındaki ağaçların da kesilmesi nedeniyle uğranılan zarara ilişkin tazminat davası olup, mahkemenin; davanın ve birleşen davanın kabulüne dair kararı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, asıl ve birleşen davada; davalının izin konusu bulunmayan ağaçları kesmek suretiyle idare zararına neden olunduğunu belirterek tazminat talebinde bulunmuş, ıslah dilekçesiyle asıl davadaki talebini artırmış, davalı ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; bilirkişi raporu alınmaksızın Artvin Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2008/6 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hukuki dinlenilme hakkının düzenlendiği HMK 27. maddeye göre davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.
    Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir (HMK 266/1). Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir (HMK 281/2). Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir (HMK 281/3).
    Olay ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu 53. maddeye göre ise ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tâyin hususunda hukuk hakimini bağlamaz.
    Somut olayda mahkemece bilirkişi raporu alınmaksızın, ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporuna dayanılarak hükme varılmıştır. Şahsi hakka ilişkin karar verilemeyecek olmasına rağmen alınan bilirkişi raporunda tazminat hesabı yapılmış olmakla, ceza mahkemesinde zarar hesabı yönünden denetlenip, incelenmiş ve hükme esas alınmış bir rapor bulunduğundan da söz edilemez. Ceza mahkemesinde alınan rapor hukuk hakimini bağlamadığı halde ceza mahkemesinde alınan raporun hükme esas alınması hukuki dinlenilme hakkına da aykırıdır.
    Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; atanacak orman mühendisi bir bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınıp değerlendirmek suretiyle karar vermektir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.