Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/5646 Esas 2019/10176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5646
Karar No: 2019/10176
Karar Tarihi: 10.06.2019

Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/5646 Esas 2019/10176 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında tehdit suçundan verilen hüküm onanarak temyiz isteği reddedilmiştir. Ancak sanık hakkında hakaret suçundan verilen hüküm bozulmuştur. Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığıdır. Bu suçun oluşması için davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Somut olayda sanığın müştekiye hitaben söylediği söz onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta değil, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğindedir. Dolayısıyla hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır. TCK'nın 53/1-b maddesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53/1-c maddesinin de kanunda öngörülen biçimde, infaz evresinde resen uygulanabileceğini belirtmektedir. Detaylı kanun maddeleri: TCK'nın 53/1-b ve 53/1-c maddeleri.
18. Ceza Dairesi         2017/5646 E.  ,  2019/10176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1-Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
    Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda, TCK"nın 53/1-c maddesinin de Kanunda öngörülen biçimde, infaz evresinde resen uygulanabileceği,
    Anlaşıldığından, sanık ...’in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    a- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanığın müştekiye hitaben söylediği kabul edilen “lan" şeklindeki sözünün muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,
    b-Kabule göre de,
    TCK’nın 53/1-b maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, yine anılan Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.