14. Hukuk Dairesi 2019/658 E. , 2019/6330 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davalarından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.05.2018 gün ve 2017/5068 Esas- 2018/3611 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar ... vekili, ... vekili, ... vekili, ..., ..., ... ve ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R AR
Dava ve birleştirilen dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı- birleştirilen davada davacı Hazine vekili; ... Köyü 1031 (59) nolu kök parselin içinde bulunduğu alanda Seyhan Belediyesi ile ... Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tescilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, “davalı ... Belediye Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne” dair verilen kararın, Dairemizin, 12.06.2015 tarih, 2015/7087 Esas - 2015/6544 Karar sayılı ilamı ile "...Bu durumda kısa karar ile imar uygulaması sonucu oluşan ve davacı Hazine adına halihazırda tescilli olan fen bilirkişinin 11.07.2012 tarihli raporunda "mükerrer kayıtlar" olarak belirtilen tapu kayıtlarının iptaline karar verildiği halde gerekçeli kararda bu taşınmazlar hakkında hüküm oluşturulmamıştır. Yani tapu kaydının iptaline karar verilen taşınmazlar yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana gelmiş olup bu husus kararın infazında tereddüt oluşturacağından gerekçeli karar ile kısa karar arasındaki çelişki giderilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir..." şeklindeki gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda "Davamız ve dava dosyamız ile birleştirilen mahkememizin 2009/204 Esas sayılı dosyasındaki davaların kabulüne,
Dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü"nde kain fen bilirkişinin 11.07.2012 tarihli krokili raporunda 4966 ada 12 parselde A ile mavi renkle gösterilen 32,00m2"lik,
4966 ada 13 nolu parselde B ile kırmızı renkle gösterilen 1039,00 m2"lik,
4966 ada 14 nolu parselde C harfi ile yeşil renkle gösterilen 1548,00 m2"lik,
4966 ada 15 nolu parselde D ile pembe renkle gösterilen 1163,00 m2"lik ,
4966 ada 16 nolu parselde E ile turuncu renk ile gösterilen 1203,00 m2"lik,
4966 ada 17 nolu parselde F ile turkuvaz renk ile gösterilen 1461,00 m2"lik,
4966 ada 18 nolu parselde G ile sarı renk ile gösterilen 302,00 m2"lik, olmak üzere toplam 6748,00 m2"lik yerin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
İmar uygulaması sonucu oluşan fen bilirkişinin 11.07.2012 tarihli raporunda mükerrer kayıtların iptaline," şeklinde karar verilmiştir.
Davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ... vekilinin hükmü temyizi üzerine kararın, Dairemizin 09.05.2018 gün ve 2017/5068 Esas- 2018/3611 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ... vekili karar düzeltme yoluna başvurmuşlardır.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Öte yandan, imar işleminin iptali sebebiyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkin bu davalarda, taraflar arasında mülkiyet ihtilafının bulunmadığı; davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerekmektedir.
Somut olayda her ne kadar mahkemece sicil kayıtlarının illiyetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere çekişmeli imar parsellerinin 1031 sayılı kadastral parsel sınırları içerisinde kalan kısımları açıkça belirtilmek suretiyle bu bölümlerin tapu kayıtlarının iptaline, Hazine adına tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, dava konusu olmayan ve davada taraf bulunmayan kişilerin mülkiyet hakkını etkileyecek nitelikte ve infaza elverişli olmayacak şekilde fen bilirkişi raporuna atıfta bulunularak mükerrer kayıtların iptaline karar verilmesi ve hükmün 2 numaralı bendinin 8. paragrafında "tapu kaydının iptali" ibaresinden sonra "1031 sayılı kadastral parselin ihyası" ibaresinin yazılmaması hükmün infazında tereddüt oluşturacağından doğru görülmediğinden ve anılan bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar verildiği Dairemizin karar düzeltme ilamının bu haliyle doğru ancak noksan olduğu, davacının talebinin kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gözetilerek, hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerektiğinden bu hususlara ilişkin hüküm fıkralarının da düzeltilerek onanması gerekirken maddi hata nedeniyle düzeltilmemesinin doğru olmadığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 09.05.2018 gün ve 2017/5068 Esas- 2018/3611 sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçeler ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 09.05.2018 gün ve 2017/5068 Esas- 2018/3611 sayılı düzeltilerek onama ilamının KALDIRILMASINA, hüküm sonucunun 2 numaralı bendin 8. paragrafında bulunan "tapu kaydının iptali ile" ibaresinden sonra gelmek üzere "1031 sayılı kadastral parselin ihyasına ve" ibarelerinin hükme eklenmesine, hükmün 2 numaralı bendinin 9. paragrafında bulunan "İmar uygulaması sonucu oluşan Fen bilirkişinin 11.07.2012 tarihli raporunda mükerer kayıtların iptaline" cümlesinin hükümden çıkarılmasına, hükmün 3 numaralı bendinde bulunan "13.000,00TL" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "58,40TL" ifadesinin yazılmasına ve yine hükmün 4 numaralı bendinde bulunan "nisbi olarak hesaplanan 18.096,40TL" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "1.800,00TL maktu" ifadelerinin yazılmasına, HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.