Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6668 Esas 2019/1016 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6668
Karar No: 2019/1016
Karar Tarihi: 19.02.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6668 Esas 2019/1016 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, suçlu bulunan ve silahlı terör örgütüne üye olan sanığın temyiz talebini CMK'nın 302/1. maddesi gereğince reddetti. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. İddia ve savunmaların tam olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığına karar verildi. Sanık, müdafii ve İstinaf savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmedi. Hüküm, 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5., 53, 58/9. ve 63. maddeleri uyarınca verilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2018/6668 E. , 2019/1016 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5.
maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 53, 58/9. maddesi uyarınca
hükmedilen mahkumiyet kararının kaldırılarak, sanığın
5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5.
maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddesi
uyarınca mahkumiyet kararı
Temyiz edenler : Sanık, müdafii ve İstinaf savcısı

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık, müdafii ve İstinaf savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.