Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8684
Karar No: 2018/3326
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/8684 Esas 2018/3326 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/8684 E.  ,  2018/3326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 10/10/2000 tarihinde davalı işyerinde mermer kesim makinesi operatörü olarak çalışmaya başladığını, aylık 1.227,60 TL. brüt ücret aldığını, yol ve yemeğin işveren tarafından karşılandığını, 162,00 TL. yemek, 174,50 TL. yol ücreti aldığını, bunun haricinde her yıl 75,00TL"lik erzak yardımı yapıldığını, müvekkilinin haftanın 6 günü 08:00 ile 17:00 arası çalıştığını, ayın en az iki pazarı yine aynı saatlerde çalıştığını, işlerin yoğunluğundan dolayı haftanın 4 günü saat 17:00 dan sonra saat 20:00 a kadar çalışmasının bulunduğunu, iki haftada bir gece vardiyasına döndüğü zamanlarda çalışma saatlerinin 17:00-02:00 arası olduğunu, iş yoğunluğu olduğu zamanlarda ise akşam 20:00 sabah 08:00 arası çalıştığını, bu şekilde haftada ortalama 4 gün çalışmasının olduğunu, Cumartesi günleri de 08:00-17:00 saatleri arası çalışmasının bulunduğunu, ulusal bayramların tamamında çalıştığını fakat bedellerini alamadığını, ekonomik sıkıntılar çekmesi nedeniyle fazla mesai ve genel tatil ücretlerini davalı işverenden sözlü olarak talep ettiğini ancak alacağının olmadığı söylenerek beğenmediği takdirde işten çıkabileceğinin söylendiğini, işten çıkması için bir takım belgeler imzalaması gerektiği ve belgeleri imzaladığı takdirde işyeri çıkışının verileceği söylenerek zorla belge imzalattırıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının bir kısım alacakları yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu, ileri sürülen iddiaların yersiz olduğunu, davacı tarafın babasının hastalığını bahane ederek kendi isteği ile 31/08/2013 tarihli yazılı beyanı ile işi bıraktığını, işyerindeki çalışmalardan dolayı fazla mesai borçlarının bulunmadığını, bu durumun bordro ve puantaj kayıtları ile sabit olduğunu, bu hususta tanık dinletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını, davacı tarafın tanık olarak bildirdiği ... ve ..."nin de müvekkili şirkete karşı açtığı derdest davaların bulunduğunu, davacının bu tanıklarla birlikte kötüniyetli hareket ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı yasal süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Kısmi eda külli tespit davasının açıldığı anda alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. Yargılama sırasındaki işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlayacağından yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemez. Bu nedenle yargılama sırasında arttırılan taleplere karşı yapılan zamanaşımı defi sonuca etkili değildir. Ancak faiz başlangıcı açısından tahsil amaçlı belirsiz alacak davasından farklı bir durum vardır. Davaya konu edilen miktar bakımından faiz başlangıcı olarak dava tarihi kabul edilmelidir. Alacağın kalan kısmın sadece tespiti istenmiş olmakla, belirlenen bakiye alacak miktarının ilerde talep edildiği tarihten itibaren faize karar verilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, dava açılış şekli itibariyle kısmi eda külli tespit talepli belirsiz alacak davasıdır. Mahkemenin davaya karşı zamanaşımını gözetmesi yerindedir. Ancak, davacının yaptığı ıslah olmayıp, talep artırımı ile alacağın belirli hale getirilmesidir. Belirsiz alacak davasının bütün türlerinde dava açılmakla zamanaşımı kesilir. Talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’i hukuki sonuç doğurmaz.
    Bu nedenle talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def’inin dikkate alınmaması gerekirken hukukî değer taşımayan zamanaşımına def’ine göre karar verilmesi isabetsizdir.
    3-Dairemiz uygulaması gereği fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden yapılan indirimler sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından; kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilemez ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek yargılama giderlerine kabul-red oranına göre hükmedilemez.
    Somut uyuşmazlıkta, hüküm altına alınan işçilik alacakları açısından karineye dayalı makul indirim dışında reddedilen kısım olmamasına rağmen, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve dava kısmen kabul edilerek yargılama giderlerinin kabul-red oranına göre belirlenmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de isabetsizdir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi