15. Hukuk Dairesi 2015/771 E. , 2015/3768 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :24.04.2013
Numarası :2012/59-2013/229
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunan ödemelerin haricinde takip dayanağı fatura nedeniyle yapıldığı kanıtlanan bir ödemenin bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde bulunmamış ve reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Takip ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve olaya uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 83/II. maddesinde "Akit tediye mahallinde kanuni rayici olmayan bir para üzerine varit olmuş ise akdin harfiyen icrası "aynen ödemek" kelimeleri veya buna muadil sair tabirat ile şart edilmiş olmadıkça borç vadenin hulülü günündeki rayici üzerinden memleket parasıyla ödenebilir." hükmüne ve 83/III. maddesinde "Yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcu vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler gereğince; alacaklı, alacağını Türk Lirası olarak talep edebileceği gibi ödeme tarihindeki rayiçlere göre yabancı parayla da talep edebilir. Kanun, alacaklıya bir seçimlik hak vermiştir. Başka bir anlatımla, sözleşmede yabancı para ile ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, alacaklı isterse Türk Lirası olarak isterse ödeme tarihindeki rayicine göre yabancı parayla alacağının ödenmesini istemekte serbesttir.
Somut olaya gelince; davacı taraf takip talebinde 5.300,76 € alacağın tahsil tarihine kadar işleyecek %1 oranında akdi faizi ve diğer fer"ileriyle birlikte fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığıyla tahsilini talep etmiştir. Davacının, Türk Lirası üzerinden bir takibi bulunmamaktadır. Takip talebi ve ödeme emrindeki alacağın Türk Lirası karşılığının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58/3. maddesindeki yasal zorunluluk sebebiyle harca esas olmak üzere gösterildiği tereddütsüzdür. Zira, davacı talebini, Euro üzerinden tahsil edilmek üzere açmıştır. Daha açık bir ifadeyle, davacı seçimlik hakkını yabacı para yönünde kullanmıştır. Davacı taraf, takip talebinde gösterildiği miktarda alacağı bulunduğunu kanıtladığından, mahkemece 5.300,76 € alacağın 6101 sayılı Kanun"un 7. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 88/2 ve 120/2. maddelerinde kabul edilen sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle akdi faizi ve diğer fer"ileriyle birlikte fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığıyla davalıdan tahsiline yönelik olarak itirazın iptâli ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken, Türk Lirası üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yüklenici şirket yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 599,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.