16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6701 Karar No: 2019/1013 Karar Tarihi: 19.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6701 Esas 2019/1013 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olduğuna karar vermiş ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 3713 sayılı Kanun'un 3. maddesi yollaması ile 5. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 62, 53, 58/6, 58/9 ve 63. maddesi uyarınca hüküm vermiştir. Sanık ve müdafinin temyiz başvurusu esastan reddedilmiştir. Ancak, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında yalnızca TCK'nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK'nın 58/6. maddesinin de yazılmasına karar verilmiştir. Hüküm, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş ancak tekerrür uygulamasına dair kısmından “delaletiyle 5237 Sayılı TCK'nın 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62, 53, 58/6, 58/9 ve 63. maddeleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 3. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2018/6701 E. , 2019/1013 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3. maddesi yollaması ile 5. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 62, 53, 58/6, 58/9, 63. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bylock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; ./.. Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında yalnızca TCK"nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK"nın 58/6. maddesinin de yazılmasına, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “delaletiyle 5237 Sayılı TCK’nın 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.