10. Hukuk Dairesi 2011/3314 E. , 2012/7433 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının malullük durumunun tespiti ile malullük aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanakları; 1479 sayılı Kanunun 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Bu kanunun uygulanmasında çalışma gücünün en üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır.” Aynı Kanunun malullük aylığından yararlanma şartları başlıklı 29. maddesi hükmü uyarınca; malüllük aylığından yararlanabilmek için; a)Bu Kanunun 28. maddesine göre malul sayılmak, b)En az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olmak, c)Yazılı istekte bulunmak ve istek tarihi itibariyle prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmak şarttır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 25. maddesinin 1. fıkrası “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ile dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, 4. maddenin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerine yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malul sayılır.
5510 sayılı Kanunun 26. maddesi; malüllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malullük aylığı bağlanmasıdır.
Sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a)25. maddeye göre malul sayılması,
b)(17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Kanunun 14. maddesi ile değişik)En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malullük aylığı bağlanır. Ancak, 4. maddenin 1. fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” Hükmünü haizdir.
Dava konusu somut olayda;Bağ-Kur sigortalısı olan ve ... 17.01.2006 tarihli raporu ile kronik depresyon, hipertansiyon ve görme kaybı nedeniyle %49 oranında çalışma gücü kaybı bulunan davacının 08.11.2005 ve 22.12.2006 tarihli malüllük aylığı bağlanması yönündeki taleplerinin Kurumca reddedilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı, Mahkemece, ...29.07.2008 tarihli raporu ile...31.05.2010 tarihli raporları ile davacının çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmediğinin tespiti üzerine 5510 sayılı Kanunun 25. ve 26. maddeleri kapsamında araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın 1479 sayılı Kanunun yukarda bahsi geçen hükümleri çerçevesinde davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.