12. Hukuk Dairesi 2014/8089 E. , 2014/10815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2013/927-2014/195
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun örnek 7 ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece; tebligatta usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle gecikmiş itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK"nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanun"un 3. maddesiyle eklenen 10/2. maddesine göre; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır"", aynı Yasa"nın Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü başlıklı 32. maddesine göre ""Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.""
Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 16/1. maddesine göre ""Tebligat, öncelikle tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tespitinde, tebliğ isteyenin beyanı, muhatabın veya diğer ilgililerin bildirimleri ya da mevcut belgeler esas alınır.
Somut olayda; şikayetçi borçlu aleyhinde genel haciz yoluyla takip başlatıldığı, icra müdürlüğü tarafından borçlunun adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adrese “mernis adresi"" şerhi verilerek ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, dağıtıcı tarafından 03.10.2013 tarihinde TK"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Takip dosyasında şikayetçi borçlunun bilinen iki adresinin bulunduğu, bu adreslerin tamamına 7201 Sayılı TK"nun 10/1. maddesi uyarınca normal tebligat çıkarılarak ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi, bildirilen tüm adreslere çıkarılacak tebligatların bila tebliğ dönmeleri halinde ise aynı Kanun"un 10/2. maddesi yollamasıyla TK"nun 21/2. maddesine uygun olarak tebligat çıkarılması gerekirken bu sıralamaya uyulmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre işlem yapılması Tebligat Kanunu"na aykırıdır.
Bu durumda uyuşmazlığın İİK"nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun"un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK"nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa"nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu"nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı).
O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.