
Esas No: 2019/2899
Karar No: 2020/1147
Karar Tarihi: 10.02.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2899 Esas 2020/1147 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14/12/2016 tarih ve 2014/176-2016/640 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin temlik alan davacı TMSF vekili ve davalı ... vekilinin tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların dava dışı... A.Ş.’den alınan borç para ile...Grubuna bağlı şirketlerin hisselerini TMSF’nden mal kaçırmak ve...ailesine nakit fon sağlamak amacıyla muvazaalı şekilde satın aldıklarını, bu nedenle şirketi değersiz yatırımlara yönelterek zarara neden olduklarını, ayrıca davacı şirket hakkında Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin tedbir kararı olduğu halde çok sayıda grup şirkete fon aktarımında bulunulduğunu, bu şekilde şirket kaynaklarının yok edildiğini, verilen bu paraların tahsil edilemez olduğunu, şirketin bu şekilde zarara uğratıldığını ileri sürerek, davalıların müvekkili şirketi uğrattıkları zararlara karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, temlik alan TMSF tarafından ıslah ile birlikte dava değeri 5.876.249,49 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin diğer şirketelere usulsüz fon aktarımı iddiası yönünden; davalıların sorumluluğuna dayanılan eylemlerin yapıldığı şirketin ve fon aktarılan diğer şirketlerin...grubu şirketlerinden olup, bu şirketlere TMSF tarafından tüm aktif ve pasifleri ile el konulduğu, dolasıyla TMSF tarafından gerek hisseleri satın alınan bu şirketlere, gerekse davacı şirkete el konulmuş olması sebebiyle söz konusu hisse senedinin önceki maliki ile davacı şirketin uhdesinde iken el konulması arasında herhangi bir fark bulunmadığı, bu el koymalardan dolayı davacı TMSF’nin herhangi bir zararı oluşmadığı, aktarılan bu fonların da TMSF uhdesine girdiğinin kabulu gerektiği gerekçesiyle el konulan şirketler arası yapılan bu işlemler nedeniyle davanın reddine, davacı şirketin satın aldığı bir kısım hisseler yönünden ise; bu hisselerin el konulan şirketlerin hissedarları olan Kemal ..., Yavuz ..., Melahat ..., Ayşegül ..., Murat Hakan...ve Cem Cengiz ...’dan satın alındığı, satış bedeli olarak bu gerçek şahıslara 343.419,43TL para aktarıldığı, bu şekilde davacı şirketin zarara uğratıldığı, zarar miktarının hisse alım bedelleri olduğu, dolasıyla yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin gereken özen ve dikkati göstermemeleri nedeniyle, şirketin zararına üçüncü şahıslara para aktarımında bulundukları, bu zarardan sorumlu olan davalıların kusursuz olduklarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabul-kısmen reddine, 343.419,43 TL"nin 03/07/2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartı ile, davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, temlik alan davacı TMSF vekili ve davalılardan Faruk vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, 6762 sayılı Yasa’nın 341. maddesi uyarınca, davalı eski yöneticiler ile denetçilerin davacı şirketi zarara uğrattıkları iddiasına dayalı sorumluluk davasıdır. Davacı, davalı yöneticilerin şirket finansal durumu güçlü olmamasına rağmen dışardan fon sağlayarak...grubuna ait dava dışı bir kısım şirket hisselerinin alınarak ve ayrıca yine...grubuna ait... ve Kepez Elektrik A.Ş."ye usulsüz fon aktarımı yapılarak şirketin zarara uğratıldığını ileri sürmüş olup, mahkemece, davacı şirketin...grubuna ait şirketlerin...ailesine mensup şahıslardaki hisselerinin alınmasından dolayı davacı şirket zararının oluştuğu gerekçesiyle bu iddia yönünden davanın kısmen kabulüne, ... grubuna ait dava dışı şirketlerin kendi uhdesinde bulunan hisselerin alınması ve ayrıca...grubuna ait dava dışı diğer şirketlere usulsüz fon aktarımı ile ilgili iddialar ilişkin olarak ise, davacı şirket ile hissesi satın alınan ya da usulsüz fon aktarılan şirketlerin daha sonra TMSF bünyesinde birleşmesi nedeniyle davacı şirketin ve temlik alan TMSF"nin herhangi bir zararının oluşmadığı gerekçesiyle bu istemler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davacı şirketin zararına sebep olduğu iddia edilen dava dışı şirketlerin kendi uhdesinde bulunan hisselerin satın alınması veya dava dışı şirketlere usulsüz fon aktarımı işlemlerinin yapılmasından sonra davacı şirket ile dava dışı şirketlerin TMSF bünyesinde birleşmesi davacı şirketin uğradığı zararı ortadan kaldırmayacağı ve dolayısıyla zarara sebep olan yönetici ve denetçilerin sorumluluğunun ortadan kalkmasına neden olmaz. Zira, burada alacaklı ve borçlu sıfatlarının aynı kişide birleşmesi durumu yoktur. Bu durumda mahkemece, ... grubuna ait şirketlerin hisselerinin satın alınması ve aynı gruba ait şirketlere usulsüz fon aktarımı iddiaları üzerinde inceleme yapılıp, hisselerin rayiç değeri ile satın alım değeri arasında fark olup olmadığı, davacı şirketin zararının ne kadarından davalıların sorumlu olduğu araştırılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı olarak karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Ayrıca mahkemece, davacı şirket tarafından...grubuna ait dava dışı şirketlerin...ailesine mensup şahıslardaki hisselerinin satın alınmasından dolayı davacı şirket zararının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, hisselerin satın alınma bedeli olan 343.419,43 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, dava dışı şahıslardan alınan hisselere karşılık ödenen bedellerin tamamının şirket zararı olarak nitelendirilmesi mümkün olmayıp, hisselerin satın alınma tarihinde alınan hisselerinin piyasa değeri ile alınma değeri arasındaki fark kadar davacı şirket zararının olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, dava dışı şahıslardan alınan hisselere karşılık ödenen bedellerin ne kadarının davacı şirketin zararı olduğu tespit edilerek neticesine göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.