19. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1008 Karar No: 2019/2751 Karar Tarihi: 29.04.2019
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1008 Esas 2019/2751 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir menfi tespit davasının kabul edilip, temyiz edilmesi sonucunda bozulmasını içermektedir. Davacı, kredi sözleşmesine dayanarak açılan icra takibinin haksız olduğunu ve imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak davanın kabulüne ve davalının kötüniyetli olmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, davacının imzanın sahte olduğu iddiası için uygun bir şekilde bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesinin yanlış olduğuna karar verilmiştir. Kanun maddeleri açısından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 211. maddesi, usulüne uygun şekilde uzman bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yapılmasını gerektirmektedir.
19. Hukuk Dairesi 2019/1008 E. , 2019/2751 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı asil, davalının aleyhine kredi sözleşmesine dayanarak icra takibi başlatmış olduğunu, davalı banka ile kredi sözleşmesi ya da başka isim altında sözleşme yapmadığını, icra takibinde dayanak kredi sözleşmesinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, takip nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kredi sözleşmesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı kötüniyetli olmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu kredi sözleşmesindeki imzaya yönelik sahtelik iddiasının, senedin tanzim tarihinden önceki ve tanzim tarihlerinde atılmış uygulamaya elverişli imzalarını havi belgeler asılları celbedilerek HMK’nın 211. hükmüne göre usulüne uygun şekilde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılıp, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, fotokopi belgeler ve uygulamaya elverişli olmayan imzalar esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.