16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5691 Karar No: 2019/1008 Karar Tarihi: 19.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5691 Esas 2019/1008 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi, TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizi üzerine dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirlendi. Sanık müdafiynin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediği için temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm ONAYLANDI. Kanun maddeleri: TCK 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanun 5/1.
16. Ceza Dairesi 2018/5691 E. , 2019/1008 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1.maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 19.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.