(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/10208 E. , 2012/3412 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının tercüme konusunda yetersiz ve işyerinde verimsiz oluşu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Yetersizlikten kaynaklanan nedenler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, 12.05.2009 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 08.01.2010 tarihine kadar davalı işverenlikte yönetici asistan ve tercüman olarak görev yapan davacının iş sözleşmesi, tercüme yeteneğinin yeterli görülmemesi gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 17. maddesi gereğince geçerli nedenle feshedilmiştir. Her ne kadar mahkeme, fesih bildiriminde gösterilen gerekçeyle davanın reddine karar vermiş ise de, davalı işveren feshin geçerli nedene dayandığını somut delillerle kanıtlayamamıştır. Davacının tercüme konusundaki yeterliliği veya yetersizliği tanık beyanı ile değerlendirilemez. Davacının tercüme konusunda ne surette yetersiz kaldığı, hangi tercümeleri doğru yapamadığı açıkça ortaya konulmadığı gibi, davacıya yöneltilen iddialarla ilgili dosyaya yazılı delil ibraz edilmemiştir. Bu nedenle işverence yapılan feshin geçerli nedenle yapıldığı kabul edilemez. Mevcut delil durumuna göre davanın kabulü gerekirken, anılı nedenlerle davanın reddi hatalı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 06.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.