
Esas No: 2016/9531
Karar No: 2018/3372
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9531 Esas 2018/3372 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
İHBAR OLUNAN : Tasfiye Halinde T. .... Bankası A.Ş.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... 4 İcra Müdürlüğünün 2004/5422 Esas sayılı takip dosyasında, dava dışı ... Bankası tarafından davacı ile aynı ad ve soyadı taşıyan başka bir ... aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip sırasında ... 1. Bölge Tapu Müdürlüğüne açık kimlik bilgileri verilmeden sadece ad ve soyadı belirtilerek haciz yazısı yazıldığını, böyle bir istemi reddetmesi gereken tapu müdürlüğünün paydaşı olduğu taşınmaz payına haciz işlemi uygulayarak bu bilgiyi icra dosyasına gönderdiğini, taşınmazın kayıt bilgilerini alan İcra Müdürlüğünün açık artırmaya çıkardığı taşınmaz payının satıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5000.-TL maddi zararın satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 5000.-TL manevi zararın ise yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı Hazine ise icra müdürlüğünün kusurlu olduğunu, borçlu ile aynı adı taşıyan davacının kimlik bilgileri uymadığından alacaklının haczi kaldırtması gerektiğini, tapu müdürlüğünün davacının kimlik bilgilerini derhal icra müdürlüğüne bildirdiğini; ancak, gerekli düzeltmelerin yapılmadığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davacı payına haciz uygulayan tapu müdürlüğünün, davacının kimlik bilgilerini icra müdürlüğüne bildirerek üzerine düşen görevi yaptığı, Devlete yöneltilebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 06/07/2010 gün ve 2009/12690 E. - 2010/8240 K. sayılı ilamıyla hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle "Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince, tapu kaydının tutulmasından doğan tüm zararlardan tapu kaydını yöntemine uygun tutmayan; bu bağlamda, icra müdürlüğünün haciz yazısı üzerine isim benzerliği bulunduğu anlaşıldığı halde borçlunun tüm kimlik bilgilerini istemeden haciz uygulayan davalı Hazine, davacının uğradığı zarardan kusursuz olarak sorumludur. Olayda başka kusurluların da bulunması davalı Hazinenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacının uğradığı zararın kapsamı belirlendikten sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve kanuna uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir." husularına değinilmiş, davalı vekilince yapılan karar düzeltme istemi ise aynı dairenin 09/12/2010 tarih ve 2010/11959-2010/12760 E.K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Yargılama sırasında davacı vekili 13/06/2011 tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle 5000.-TL manevi ve 19.884,80.-TL maddi olmak üzere toplam 24.884,80.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesini talep etmiştir.
- 2 -
2016/9531 - 2018/3372
Mahkemece maddi tazminat davasının kabulü ile 19.884,80.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, manevi tazminat kısmen kabulü ile 3000.-TL manevi tazminatın satış tarihi olan 22/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm ihbar olunan Tasfiye Halinde T. ... Bankası A.Ş. vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay ... Hukuk Dairesince 2012/19767 E. - 2013/1955 K. sayılı 12/02/2013 tarihli ilamıyla "ihbar olunan Tasfiye Halinde T. ... Bankası A.Ş."nin taraf sıfatı bulunmadığından temyiz ve itirazlarının reddine, Hazine vekilinin temyizine gelince;
1) Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi olan 11.02.2009 gününde belediye imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye ve mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun olup olmadığı hususları, ilgili Belediye Başkanlığından sorularak, niteliği belirlenip bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten sonra, taşınmaz arsa ise emsal karşılaştırması yapılarak; arazi ise gelir metodu esas alınarak dava tarihindeki değerinin tespiti için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, soyut ifadelerle piyasa rayiçlerine göre değer biçen rapora göre eksik inceleme sonucu karar verilmesi,
2) Davacı, dava dilekçesinde manevi tazminat da talep etmiş olup, davacının ileri sürdüğü ve mahkemece kabul edildiği şekli ile somut olayın oluş biçiminde, TMK"nın 24. maddesi anlamında davacının kişilik haklarına doğrudan saldırı olmadığı gibi, Borçlar Kanununun 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşulları da gerçekleşmediğinden, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmediğinden davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"nın 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı Hazinenin karar düzeltme istemi üzerine ise Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 24/03/2014 gün ve 2013/29222-2014/7993 E.K. sayılı ilamıyla, "Dairenin bozma ilamına 3 numaralı bent olarak davalı Hazinenin harçtan muaf olduğu halde ilam harcı alınması yönünde hüküm kurulması cümlesinin eklenmesine, davalı Hazinenin sair karar düzeltme istemlerinin reddi ile bozma ilamındaki sair hususların aynen muhafazasına" karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu;
1) Maddi tazminata yönelik davanın kabulü ile; 19.884,80.-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2) Davacının manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, tapu sicilinin tutulmasından dolayı uğranılan zararın, Devletin sorumluluğuna ilişkin Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince ödetilmesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 03/05/2018
gününde oybirliği ile karar verildi.