6. Ceza Dairesi 2015/8463 E. , 2018/2616 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan TCK"nın 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının, infazda gözetilmesi olanaklı görülerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... savunmanı ve katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A- 5271 sayılı TCK’nın 231. maddesinde düzenlenen ve sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip olup, koşulları şunlardır;
1- Suça ilişkin koşullar;
a)-Yargılama sonunda mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası,
b)-Suçun Anayasanın 174. maddesinde güvenceye alınan suçlardan bulunmaması,
2- Sanığa ilişkin koşullar,
a)-Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması,
b)-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi, (5271 sayılı CMK’nın 231/9. fıkrasına göre zararın giderilmesi koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.)
c)-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışı göz önünde bulundurularak sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatine ulaşılması gerekmektedir.
Bunların yanı sıra 25/07/2010 tarihli ve 27652 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 6. fıkrasına eklenen "Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." biçimindeki norm ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi sanığın kabul etmemiş bulunmaması olumsuz koşuluna da bağlanmıştır. Buna göre yukarıda anılan koşulların bulunması ve sanığında kabulü halinde mahkeme hükmün açıklanmasını geri bırakmaya karar verebilir.
TCK"nın 51. maddesi cezanın doğrudan sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kişiselleştirme müessesidir. TCK"nın 51. maddesi iki yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir. Erteleme kararı verilebilmesi için kişinin,
a-)Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması,
b-)Suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir, şartına bağlanmıştır.
5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin koşulları ve sonuçları aynı değildir. 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi resen değerlendirilmesi zorunlu iken 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi talep haline bağlıdır.
Ancak; her ikisi arasında ortak nokta mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceği kanaatına ulaşması kuralıdır.
Bu nedenle önce 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen koşulların bulunup bulunmadığının (gereğinde CMK"nın 231. maddesinin 9. fıkrası koşulları) değerlendirilip olumsuz sonuca ulaşıldığı takdirde, cezanın kişiselleştirilmesine ilişkin 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi yönünden değerlendirmenin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek takdiri gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olaya gelince;
Adli Sicil kaydında daha önce kasıtlı bir suçtan herhangi bir mahkumiyeti bulunmayan, mağdurun zararını karşılayan, somut olayla ilgili dosyaya yansıyan başka bir olumsuz kişiliği izlenemeyen sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel objektif nedenler bulunmaktadır.
Sanığın suç tarihinden daha sonra işlediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik bir kararın ancak CMK"nın 231. maddesinde belirtilen “sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat ulaşmasında subjektif şart yönünden değerlendirmeye esas alınması olanaklıdır. Yerel mahkemece cezanın kişileştirmesi normunu içeren TCK"nın 51. maddesi ile değerlendirme yaparken” geçmişteki hali, sabıkasız oluşu nazara alındığında cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluştuğundan sanık hakkında verilen cezanın TCK"nın 51. maddesinde ertelenmesine” dair karar verirken, "sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaati oluşmasına engel görülmeyen aynı somut olgunun bu kere" bu tarihten sonra başka eylem nedeniyle hakkında “CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” denilerek aynı yönde taktir yetkisini kullanımında çelişkiye düşülerek, duraksamalara neden olunması,
B- Sanık hakkında TCK’nın 149/1-c, 150/2, 31/3 ve 168/3-2. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasının, anılan Yasanın 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada; hesap hatası sonucu 1 yıl 10 ay 6 gün yerine, 1 yıl 10 ay 7 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, sanığın ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının CMUK"nın 326. maddesi gereğince korunmasına, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.