Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 73/4. maddesi gereğince düşme

Taksirle yaralama suçundan sanıklar hakkında açılan davanın TCK"nın 73/4. maddesi gereğince şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine" dair Karamürsel Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2016 tarihli ve 2014/233 Esas, 2016/327 sayılı kararının katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17/10/2019 gün ve 2019/8417 Esas, 2019/10338 Karar sayılı kararı ile "temyiz isteminin reddi" kararı verilmesini müteakip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, özetle; “temyiz talebinin süresinde olduğu, ret kararının kaldırılarak bozma kararı verilmesi gerektiği” gerekçesine dayalı olarak itiraz edilmekle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirildi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının haklı nedenlere dayandığı anlaşılmakla, gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- İnfazda oluşacak tereddütlerin giderilmesi amacıyla ve bir hükümle ilgili birden fazla karar bulunmasının karışıklığa yol açacağı da gözetilerek, Dairemizin 17/10/2019 gün ve 2019/8417 Esas, 2019/10338 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Taksirle yaralama suçundan sanıklar hakkında şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşürülmesine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklara isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylemler TCK’nın 89/1, 3-b maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç aynı Kanunun 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, sanıklar hakkında zamanaşımını kesen en son işlem sanık ... ve sanık ...’ün 26.09.2011, sanık ... (...)’ın ise 12.09.2011 tarihinde yapılan savunması olup, bu tarihten itibaren hesaplanan 8 yıllık süre inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; TCK’nın 66/1-e, 67 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 05/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.