Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2633
Karar No: 2018/2615
Karar Tarihi: 03.04.2018

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2015/2633 Esas 2018/2615 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2015/2633 E.  ,  2018/2615 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

    1- Katılan ...’nin temyiz isteminin incelenmesinde;

    Yokluğunda verilip 27.03.2014 tarihinde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra, 11/04/2014 tarihinde temyiz eden katılan ...’nin temyiz isteminin, anılan Yasanın 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,

    2- O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;

    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    Ancak;

    Ceza muhakemesinin asıl amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu da usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda olacaktır. Bu nedenle hüküm kesinleşinceye kadar inceleme olanağı bulunan kanıtların ele alınıp değerlendirilmesi, diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşmesi için; olaya ışık tutabilecek nitelikte tüm yasal kanıt ve belgelerin araştırılıp, elde edilen tüm delillerin, akla, mantığa, bilimsel verilere, fiziksel kurallara, herkesçe bilinen somut duruma, gündelik hayatta elde edilen karine niteliğindeki bilgilere uygun olup olmadığı belirlenerek, bukonuda varsa yanılgılar sonlandırılıp, birini diğerine üstün kılan anlatım ve/veya deliller açıklanıp, hukuki sonucun temyiz merciince denetlenebilir bir gerekçe ile yazılması gerekir.

    Hakimi maddi gerçeğe ulaştıracak araçlar, delillerdir.

    Deliller: Şahsi açıklamalar, tanık beyanları, sanık ve tanıklardan başka kişilerin açıklamaları, özel yazılı açıklamalar, görüntü ve/veya ses kayıt eden açıklama ve belirtiler şeklinde ayrıma tabi tutulabilir. Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak deliller eşdeğerdedir. Her olayda lehe ve aleyhe deliler vardır. Deliller; gerçekçi, akılcı, olayı yansıtan ve kanıtlamaya yararlı, hukuka uygun elde edildiklerinde değerlidirler.

    Bu nitelikteki deliller serbestçe değerlendirildikten sonra, vicdani kanı oluşturacaktır. Vicdani kanı oluşturulurken, toplanan kanıtlardan herhangi birine itibar etme zorunluluğu yoktur.

    İlk derece mahkemesi, tek ve asli görevi olan gerçeği ortaya çıkarmak için, sanığın lehine ve aleyhine tüm kanıtları dava sonuçlanıncaya kadar toplar, tek tek ve/veya bir bütün halinde değerlendirip birbirini tamamlayan parçaları ele alıp, mantıksal bir yol izleyerek vicdani kanaate (hükme konu) sonuca ulaşır.

    Varsayıma dayalı ve/veya kuşku duyularak hüküm kurulamaz. Geçerliliği tartışılır ve/veya kanıtlanmamış beyanlar varsa, ortada karanlık kalmış bir nokta olduğu söylenebilir. Kanıtlar mutlaka sanığın suç işlediğini kesin olarak kanıtlayan bir noktaya ulaşmalıdır. Ulaşamıyorsa bu durum sanık aleyhine yorumlanmamalıdır. Ceza yargılamasının en büyük ilkesi olan ""in dubia pro reo"" kuşkudan sanık yararlanır kuralına göre değerlendirme yapılacaktır.

    Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelirsek;

    Katılan ... 27.04.2013 tarihli kolluk ifadesinde; “sanıkla daha önceden tanıştığını, elinde kot pantolon olduğunu beyan etmesi üzerine alıcı olduğunu, arkadaşıyla birlikte Karagümrük’e gittiğini, sanıkla buluştuğunu, arkadaşı ... aracı park ederken kendisinin de ... ... sokakta yaya olarak sanıkla giderken alacağı kot pantolonların kalitesini konuştukları sırada; sanığın kendisine “para hazır mı?” diye sorduğunu, pantolonunun sol cebinde deste halinde olan 9000.-TL parayı eliyle hazır olduğunu söyleyerek gösterdiğinde, birden tam olarak nerden aldığını göremediği fakat üzerindeki elbisenin kol kısmında saklamış olabileceği bıçağı sağ eline alıp kendisini duvara ittirdiğini, sol elinde olan 9000.-TL parasını alarak hızla Edirnekapı istikametine doğru koşup kaçmaya başladığını, korktuğu için sanığı kovalamadığını, bu sırada yanına arkadaşı Fatih"in geldiğini, Onunla polisi aradıklarını” beyan ettiği,

    Mahkeme huzurunda; “Sanığı Samsun"lu ... isimli asker arkadaşım vasıtası ile tanıyorum, kendisi ile de oturur yemek yer çay içeriz, bazen
    ihtiyaçlarını da karşılarım, ben yaklaşık 1 yıl önce kaçak sigara satıyordum, ancak bıraktım, şimdi satmıyorum, sanık beni olaydan önce bir kaç kez arayarak elinde kot pantolon olduğunu söyledi, bende bu işin ticaretini yaptığım için kendisi ile buluşmayı kabul ettim, kendisine alacağım pantolonlara karşılık 9000.-TL verecektim, bunun 4500.-TL"sini olay yerine gittiğim ..."den aldım, gerisini de kartımdan çektim ve buluşma yeri ve şekli sanığın anlattığı gibidir, sanığın yanında kel kafalı birisi daha vardı, ismini bilmiyorum, ancak bana sigara vermedi, ... isimli arkadaşım arabanın içerisinde 20-30 metre arkamızda idi, ben buluştuğumuzda 9000.-TL"yi cebimden çıkararak elime aldım, sanık elimdeki parayı görünce rızam olmadan bu paraları aldı, diğer eli de yan tarafa doğru açılmış haldeydi, elinde net olarak silah veya bıçak görüp görmediğimi hatırlamıyorum, ancak silah olabileceğini algıladım, itiş kakışı gören ... yanımıza geldi, ben sanığın elinde silah olabileceğini düşünerek kendisini takip etmedim, ... gelmezden önce sanık zaten parayı alıp kaçmıştı, ben kendisini telefonla aradım, ancak ulaşamadım, gidip karakola kendisini şikayet ettim, ayrıca ortak arkadaşımız olan ..."ı sanığın soy ismini bilmediğim için öğrenmek için aradım, önce cevap vermedi, o bana döndü, paraları sanığın gasp ettiğini söyledim, ... önce sanığın böyle bir şey yapamayacağını söyledi, sonra ben ısrar edince madem öyle git kendisini yak, şikayet et dedi, bende gidip karakola şikayet ettim, sanık bana yanlış yaptığını, mağduriyetimi gidereceğini söyledi, ancak bugüne kadar paramı ödemedi, ben bu yüzden ailemle boşanacak duruma geldim, sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu;
    Tanık ..., 30/09/2013 günlü oturumda alınan ifadesinde; "Ben müştekiyi 20 yıldan beri tanıyorum, tekstil işi yapıyorum, sanığın da şikayetçinin yanına geldiğini bir kaç kez gördüm, olay günü şikayetçi sanıktan kot pantolon alacağını ve pantolonları sanıktan alıp nakletmek için benim arabama ihtiyacı olduğunu söyledi, bunun üzerine ben şikayetçi ile beraber Karagümrük mahallesine gittik, arabamı ana caddeye park ettim, beraber bir çay içtik, sonra ben arabayı almaya gittim ve arabayı alıp, şikayetçi ve sanığın olduğu yere geldim, yaklaşık aramızda 25-30 metre mesafe vardı, park ettim. Arabadan inmedim, şikayetçi ile sanık benim 20-30 metre önümde idiler, aralarında bir itişme kakışma olunca ben arabadan indim, yanlarına gittim, sanığın elinde para görmedim, ancak bir elinde bıçak vardı, ancak herhangi bir söz duymadım, sanık şikayetçinin üzerine bıçakla gidiyordu, o üzerine gittikçe şikayetçi de geri geri geliyordu, ben bağırarak yanlarına gitmeye başlayınca sanık elindeki bıçakla geriye doğru koşmaya başladı, hatta o arada benim ayağımda terlik vardı, takip etmek istedim, ancak şikayetçi bana ne yapıyorsun, elinde bıçak var diye beni tuttu ve takip etmedik, biz polis ekibini telefonla aradık, olay yerine ekip geldi, bizimle beraber sanığı aramak için bir kaç yere gittik, ancak bulamadık, sanığın yanına sonradan bir kişi daha geldi, ancak sanıkla fazla bir irtibatı yoktu, ayrıca bu şahsın elinde sigara poşetide görmedim, şikayetçi daha önce kaçak sigara satıyordu, ancak bu işi bırakmıştı ve belediyeden seyyar bir yer alıp işgaliye parası ödeyerek kot pantolon ve kemer satıyordu, bizzat sanığı şikayetçinin cebinden veya elinden para alırken şahit olmadım, esasen ben bizzat 4500.-TL"yi de şikayetçiye sanıktan alacağı mallara karşılık ödemesi için vermiştim, ben sanığın elinde numune dahi olsa kot pantolon görmedim, getirdiği başka bir tekstil malzemesi de yoktu" dediği;

    Tutanak mümzii tanık ... ...’ın, 30/09/2013 günlü oturumda; "Olaya ilişkin ayrıntılı tutanak tuttuk, olayın oluş şeklini görmedim, yağma ihbarı üzerine gittik, zaten sanık yoktu, şikayetçi vardı, olayın oluş şekline göre beyanı zapta yazdık, olayın ayrıntısını hatırlayamıyorum. Biz kendisini o aşamada olay yerinde bulamadık, 08.05.2013 günü şüpheli olduğunu söyleyen şahıs müracaat etti ve kendisini aradığımızı söyledi, durumu kendisine bildirdik" şeklinde ifade verdiği;
    Olay hakkında görgüye dayalı bir bilgisi olmayan tanık ...’ın, Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce talimatla alınan 15.01.2014 tarihli ifadesinde, “katılanın, kendisine telefonda, gasp olayının olmadığını, olayın bir alış verişten kaynaklandığını, olayda silah veya bıçak olmadığını, katılanın alış verişten dolayı 9000.-TL kaptırdığını, bu sebeple sanığın canını yakacağını beyan ettiğini” belirttiği,
    Sanık ... ise tüm aşamalarda değişmeyen savunmalarında özetle; "Ben şikayetçiyi 3-4 seneden beri tanıyorum, ben bir arkadaşım vasıtası ile kendisi ile tanıştım ve şikayetçi sigara satışı yaptığı için Aksaray"da bir yıl önce tanıdığım ... isimli bir şahıs sigara satış işi yapıyordu, şikayetçi benden sigara isteyince bende bu şahsın olduğunu söyledim ve ... isimli şahsa kaçak sigara bulmasını söyledim, o da sigara ayarladığını, Küçükköy"e gelebileceğini söyledi, ben şikayetçiyi aradım, o gün tezgahının olduğunu söyledi ve daha sonra saat 20.00 civarında ... ile beraber Karagümrük"e şikayetçi ile buluşmaya gittik, ... ... salonu civarına şikayetçi bir arkadaşı ile birlikte gelmişti, o arkadaşı arabada idi, ben şikayetçi ile bir çay bahçesine gittik, ... peşimizde idi, 15-20 karton sigarayı ... şikayetçiye verdi, o arada ... vereceği sigaralara karşılık ben sigara başına şikayetçiden para istedim ve şikayetçi benim huzurumda alacağı sigaralara karşılık 9000.-TL"yi ... kendi rızası ile verdi, ancak o arada ... ayrıldı, kendisi ile telefon irtibatı kuramadım ve bu nedenle ... kaptırdığı paraları alamayınca bu parayı benim gasp ettiğimi söyledi, ben bu paraları gasp etmedim, aynı gün telefonun şarjı bittiği için şikayetçi bana ulaşamamış olabilir, ancak telefonu şarj ettikten sonra kendisi ile görüştüm, ... isimli şahsı bulabileceğimi söyledim, bakmam gereken her yere baktım, ancak bulamadım, sonra şikayetçi kendisi ile ... vasıtası ile tanıştığım için ona telefon açmış ve ... paraları kaptırdığını, başka birisinin de 4.500.-TL şikayetçiden alacağı olduğunu, onun zorlaması ile bu paraları benim zorla aldığımı, olayın yağma olmadığını, ancak paraları kaptırdığım için bu nedenle şikayetçi olduğunu söylemiş” şeklinde beyanlarda bulunup atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
    Ceza yargılamasında, mağdurun beyanı ve teşhisi önemli olmakla birlikte, sanığın savunmasının da yeterince araştırılması, adil yargılama için bir vazgeçilmezdir.

    Hal böyle olunca;

    Mağdur ... ve olaya tanıklık eden arkadaşı ...’nün, aşamalarda değişerek gelişen, birbiri içerisinde bir ölçüde kendi içinde çelişen beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderilmeden,
    Sanık ...’ın benimsediği (... numaralı ve/veya tespit olunacak telefon hatlarına ilişkin, olay tarihi öncesi ve sonrasına ait iletişim kayıtlarının temini ile, savunmasında Irak ülkesi vatandaşı ve adının “...” olduğunu beyan ettiği şahıs ile bağdaşık iletişiminin bulunup bulunmadığı, varsa tarihleri ve baz istasyon bilgileri ile anılan kişinin açık kimlik bilgilerinin tespit edilmesi, bulunması durumunda “...” isimli kişinin andlı beyanı da alınıp, gerektiğinde katılana da teşhis ettirilmek suretiyle, mahkeme huzurunda “sanığın yanında bulunduğunu” ileri sürüp eşgalini verdiği kişinin bu şahıs olup olmadığının saptanması, yine katılan ...’nin kullandığı GSM. hattına ait HTS kayıtları getirtilip, iddia ve savunmalarda geçen vakıaları doğrulayan görüşme kayıtlarının var olup olmadığı da saptanıp tüm duraksamalar giderildikten sonra, sonucuna göre deliller bir bütün halinde ele alınıp, sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği düşünülmeden, eksik incelemeyle yetinilerek yargılamaya devamla, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi