Davacı, iş sözleşmesinin davalı tarafından fesih nedeni belirtilmeden 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesine dayanılarak feshedildiğini, feshin haksız olduğunu, öğretim üyeliği sıfatına yakışmayan davranışlarının olmadığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı işveren, öğretim görevlisi olarak çalışan davacının bir kız öğrenci ile ilişkisi olduğunun şikayet edilmesi üzerine yapılan soruşturma sonucunda iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının öğretim görevlisi-öğrenci ilişkisini aşar nitelikte davranışta bulunduğu yolunda delil mevcut olmadığı, dolayısıyla işverence feshin haklılığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının 16.09.2008 tarihinden itibaren davalı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştığı anlaşılmıştır. İş sözleşmesi, işverence davacının bir kız öğrencisi ile öğretim görevlisi-öğrenci ilişkisini aşan davranışta bulunduğu gerekçesi ile disiplin kurulunca verilen karar doğrultusunda feshedilmiştir. Mahkemece feshin haklılığının kanıtlanmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sırasında toplanan tüm delillerin getirilmediği anlaşılmıştır. İş sözleşmesinin yapılan disiplin soruşturması sonucunda disiplin kurulunca alınan kararla feshedilmesine göre feshe esas alınan soruşturma evrakının tamamı dosya kapsamına alınmadan karar verilmesi isabetli olmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için disiplin soruşturması evrakının tamamının dosya kapsamına alınması gerekir. Bu nedenle davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sırasında soruşturmaya esas alınmış olan öğrenci şikayet dilekçeleri, bilgisine başvurulanların beyanlarının tespit edildiği ifade tutanakları, telefon mesaj kayıtları getirtilmeli, bundan sonra tüm deliller yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuç uyarınca karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan yönler dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.