(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/10128 E. , 2012/3392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu"nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, 28.05.2007 tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği 15.07.2009 tarihine kadar davalı işverenlikte iç denetim müdürü olarak görev yapan davacının iş sözleşmesi, ekip arkadaşlarına karşı olumsuz tutum ve davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle 4857 sayılı Kanun"un 18 ve 19. maddeleri gereğince geçerli nedenle feshedilmiştir. Her ne kadar mahkemece, davacının işinin gereklerini yerine getiren bir işçi olduğu, işyerinde uygulanan disiplin mevzuatına göre fesih işlemine esas alınan olayların iş sözleşmesinin feshine yol açacak boyut ve nitelikte olmadığı ve davacı işçiye davranışlarını düzeltme imkanı verilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacının birlikte çalıştığı çalışma arkadaşlarına onur kırıcı ve rencide edici davrandığı, işverenliğin Çalışma İlkeleri ve Çalışma Kurallarının 10/B maddesindeki hususlar ile bu kurallarda geçen şirket politikalarına uygun olmayan davranışlar sergilediği, bu olumsuz tutum ve davranışlarının süreklilik gösterdiği dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, davacı ile iş ilişkisinin
sürdürülmesi, davalı işverenden beklenemeyeceğinden, işverence yapılan feshin geçerli nedenle dayandığı açık olup, mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 320,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 06.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.