22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/790 Karar No: 2012/3382
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/790 Esas 2012/3382 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/790 E. , 2012/3382 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İş Mahkemesi TARİHİ : 08/04/2009 NUMARASI : 2006/542-2009/187
Davacı vekili davacının 17/07/2002 tarihinde elektronik mühendisi olarak davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 30/11/2005 tarihli fesih yazısı ile iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, beyan ederek işçilik alacaklarının faizi ile davalıdan tahsiline kara verilmesini talep etmiştir. Davalı işveren vekili; iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/ll-h maddesi gereğince haklı feshedildiğini, davalı şirketin Ankara ofisinin organizasyon değişikliğine bağlı olarak kapatıldığını, davacının kendi rızası ile İstanbul" a nakledildiği ve faturalı ücretlendirme uzmanı olarak çalışmaya başladığını, eski görevine ilişkin tüm hak ve menfaatlerinden vazgeçtiğini açıklayan muvafakatname verdiğini, İstanbul"daki görevine başladıktan sonra davacının işini gereği gibi yapmadığını, uyarıları dikkate alınmadığını, izin ve fazla mesai alacağı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının 18/07/2002-07/12/2005 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve ihbarsız feshedilmesi sebebi ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, haftalık 45 saati aşan çalışma yaptığı ispat edilemediğinden fazla mesai alacağı olmadığı, kullandırıldığı ispat edilemediğinden 27 gün yıllık izin alacağı olduğu, davacıya ödenen miktar düşüldüğünde davacının yıllık izin alacağı kalmadığı, davacının iş güvencesi kapsamında olması nedeni ile kötü niyet tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiştir. Mahkemece hüküm altına alınan kıdem ve ihbar tazminatı iş sözleşmesinin feshine bağlı alacaklardır. Dosya içeriğine göre davacı iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 30/11/2005 tarihli fesih yazısı ile iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davacı çalışan tarafından davalı işveren hakkında aynı fesih bildirimine karşı İstanbul 6. İş mahkemesinin 2006/450-921 karar sayılı dosyasında davacı tarafından davalı işveren aleyhine işe iade davası açıldığı, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine dair verilen kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesi tarafından 10/04/2007 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yine söz konusu kesinleşen işe iade kararı üzerine davacının 4857 sayılı Kanun’un 21. maddesindeki yasal prosedürü işletip işletmediği anlaşılamamaktadır. Buna göre mahkemece davacı tarafından açılan işe iade davasında kesinleşen işe iade kararından sonra işverene işe iade edilmek üzere süresinde başvurup başvurmadığı, işverenin işe başlatma talebinde bulunup bulunmadığı konusu araştırılmalı, davanın açıldığı tarih itibari ile iş sözleşmesi feshedilmemiş ise davanın usulden reddine, aksi halde şimdiki gibi karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ :Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.