(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2011/9958 E. , 2012/3380 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili 10.04.2006 tarihinde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 05.01.2010 tarihinde haksız ve geçersiz sebeple feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine karar verilmesi, buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren vekili; iş sözleşmesini kendisi fesheden davacının işe iade davası açamayacağını, iş sözleşmesinin 2-c maddesi hükmü gereği davacının istifa etmiş olduğunu, dolayısıyla olayda işvereni değil işçinin haksız feshi söz konusu olduğundan işe iade talebinin reddi gerekeceğini, bir an için akdin işverence feshedildiği kabul edilse dahi feshin haklı nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iş sözleşmesindeki nakil yetkisinin kullanımı hakkaniyet denetimi kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olarak işçiyi cezalandırma amaçlı olarak ölçülülük ilkesine aykırı biçimde kullanıldığı, işveren tarafından yapılan görevlendirmenin objektif bir işletme gereğine dayanmadığı cezalandırma amaçlı olduğu, davacının iş sözleşmesini davalı işverenin geçerli neden ile feshetmediğinden yapılan feshin geçersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda davacının davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, davalı işverenlik tarafından davacının 31.12.2009 tarihinde kendisine yemek getirdiğini iddia ettiği teyze oğlunun santral binasına girmesine izin vermesi ve santral binasındaki bilgisayardan özel amaçlı internete girdiğinin tutanakla tespit edilerek 31.12.2009 tarihinde savunmasının istendiği, davacının savunmasında; kendisine yemek getirdiğini iddia ettiği teyze oğlunun santral binasına girmesine izin verdiğini, facebook sitesinden kendisine gelen e-maillere baktığını kısa süreli olarak kullandığını kabul etmiştir. Dosya içeriğine ve davacının savunma yazısı içeriğine göre iş sözleşmesi davalı işveren tarafından geçerli nedenle feshedilmiş olup işe iade isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile işe iadesine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 06.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.