11. Hukuk Dairesi 2018/2800 E. , 2019/4193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/05/2017 tarih ve 2015/318 E. - 2017/227 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/03/2018 tarih ve 2017/1400-2018/267 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin internet sitesinde, müvekkili adına tescilli tasarımın taklitlerinin satışının yapıldığını, bu durumun mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini, davalının söz konusu eyleminin, müvekkilinin tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğu gibi haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, belirsiz alacak davası olarak 554 sayılı KHK’nın 52/2.a maddesine göre hesaplanmak üzere şimdilik 1.000.- TL maddi tazminat ile 30.000.- TL manevi tazminatın tespit tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07.04.2017 tarihli dilekçesi ile de maddi tazminat istemini 1.749,60 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin internet üzerinden perakende satış yaptığını, davacının yaptırdığı tespit ile durumdan haberdar olan müvekkilinin satışları derhal durdurduğunu, söz konusu ürünün tescilli olduğunun müvekkilince bilinmesinin mümkün olmadığını, ürünün üreticisi ve toptancısı olmayan müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı adına tecilli tasarımın çok benzerinin davalıya ait internet sitesinde satışa sunulduğu, bu eylemin davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davacının 554 sayılı KHK"nın 52/a maddesine göre yoksun kaldığı kazancın belirlenmesini talep ettiği, davalı tarafından fiilen satılan ürün sayısı da dikkate alındığında davacının 1.749,60 TL maddi tazminat talep edebileceği, eylemin niteliğine göre manevi tazminat miktarının takdirinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; davalının, davacı şirketin tescilli tasarımına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, 1.749,60 TL maddi, 15.000.- TL manevi tazminatın 21.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre davacı şirket adına tescilli tasarıma benzer ürünlerin davalı şirkete ait iş yerinde bulunduğunun tespit edildiği, bu durumun 554 sayılı KHK"nın 48/1-a maddesi uyarınca davacının tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği, aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu, davalının bu ürünleri başka bir şirketten satın almış olmasının da varılan sonucu değiştirmeyeceği, davalı şirketin işyerinde tespit edilen ve satışa sunulan ürün miktarı gözetilerek davacının talep edebileceği maddi tazminatın belirlenmesinde her hangi bir isabetsizlik olmadığı, zira üretici de olmayan davalı şirketin, davacı tasarıma tecavüz teşkil eden daha fazla miktarda ürünü piyasaya sunduğunun ispat edilemediği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu; ancak, davacı tarafın her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep ettiği somut olayda tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat olmak üzere üç ayrı dava bulunduğu, Mahkemece, hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için davacı yararına ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tesbiti davası yönünden davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmediği; öte yandan, her ne kadar davalı aleyhine 15.000.- TL manevi tazminata hükmedilmiş ise de davalının iş yerinde bulunan ürün sayısı, ürünlerin niteliği ve değerleri ile tecavüzün süresi dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarının da yüksek olduğu ve yukarıda belirtilen kriterler göz önünden bulundurularak 5.000.- TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.05.2017 tarih ve 2015/318 E.- 2017/227 K. sayılı kararın kaldırılmasına, davacıya ait endüstriyel tasarıma davalının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması ve önlenmesine, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.749,60 TL tazminatın 21.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 21.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ulusal çapta yayın yapan bir gazetede ilanına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 116,50 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 10/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.