18. Ceza Dairesi 2019/2367 E. , 2019/10147 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Basit yaralama ve hakaret suçlarından sanık Nazım Pehlivan"ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 125/1, 299/2, 43/2, 29 (iki kez) ve 62 (iki kez). maddeleri uyarınca 1.320,00 Türk lirası ve 1.440,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/05/2018 tarihli ve 2016/630 esas, 2018/500 sayılı kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin mercii Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/07/2018 tarihli ve 2018/315 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre;
1- Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/07/2018 tarihli ve 2018/315 değişik iş sayılı kararı açısından yapılan incelemede,
Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nce sanık müdafiinin 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 24/05/2018 havale tarihli dilekçe ile itiraz ettiğinden bahisle itirazın süre yönünden reddine karar verilmiş ise de; Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nce sanık müdafiinin yüzüne karşı 16/05/2018 tarihli oturumda karar verildiği ve tefhimle sürenin başlayacağının bildirildiği, müdafiinin de UYAP üzerinden itirazın son günü olan 23/05/2018 tarihinde 5095533345 iş emir sayılı evrak ile hazırladığı dilekçesiyle süresinde itirazda bulunduğu, dolayısıyla süresinde yapılan itirazın esastan incelenmesi gerektiğinin gözetilmemesinde;
2- Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/05/2018 tarihli ve 2016/630 esas, 2018/500 sayılı kararının yapılan incelemesinde;
a- Sanığın hakaret suçundan cezalandırılması yoluna gidilirken, alenen hakaretten ceza artırılması için 5237 sayılı Kanun"un 125/4. maddesi yerine 299/2. maddesi uyarınca artırım yapılmasında;
b- Taraflardan hangisinin haksız tahriki önce yaptığı tespit edilemediğinden lehe değerlendirme yapılarak sanık hakkında tayin olunan cezadan 5237 sayılı Kanun"un 29. maddesi uyarınca indirime gidildiği halde, bu hususta daha lehe düzenleme içeren aynı Kanun"un 129. maddesinin tartışılmamasında;
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
I- Hukuksal Değerlendirme:
A- Bir Numaralı Talep Açısından:
CMK’nın 231. maddesinin 12. fıkrasına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz yoluna başvurulabilecektir. Bu kararlara karşı itiraz süresi CMK’nın 268. maddesi uyarınca 7 gündür.
Olağan kanun yollarından olan itiraz, 5271 sayılı CMK’nın 267 ila 271. maddeleri, arasında düzenlenmiş olup "İtiraz olunabilecek kararlar" başlıklı 267. maddesinde; "Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir" şeklindeki düzenlemeye göre, kural olarak sadece hakim kararlarına karşı gidilebilecek olan itiraz yoluna, kanunlarda açıkça gösterilmiş olunması kaydıyla mahkeme kararlarına karşı da başvurulması mümkündür.
CMK’nın 270 ve 271. maddelerine göre, itiraz incelemesi kural olarak duruşmasız ve dosya üzerinden yapılacak, merci gerekli görürse Cumhuriyet Savcısı, müdafii veya vekili de dinleyebilecektir. Bunun yanında merci, yazı ile cevap verebilmesi için itiraz istemini Cumhuriyet Savcısı ve karşı tarafa bildirebilecek, kendisi de inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılması konusunda emir de verebilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/05/2018 tarih, 2016/630 esas, 2018/500 sayılı kararında, sanığın hakaret ve yaralama suçlarından mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın yüzüne karşı karar verilmesi üzerine, sanık müdafiinin itiraz süresi içerisinde itiraz mahiyetinde uyap üzerinden 23/05/2018 havale tarihli itiraz dilekçesi sunması ve bu dilekçe ile gerekçeli kararın kendisine tebliğini istediği anlaşılmaktadır. Mahkeme kararları, Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 223 ve 230. maddelerine göre gerekçeli olacaktır. Öyle ki, hukuki bir yaptırıma maruz kalan tarafın bu yaptırımın neden uygulandığını ancak yaptırım gerekçesinden anlayabilecek ve buna göre de karşı argümanlarını itiraz, istinaf ve/veya temyiz dilekçeleri ile bildirebilecektir. Yukarıda da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz süresi kanunda 7 gün olarak düzenlenmiştir. Hükmün verildiği tarihten, gerekçeli kararın yazıldığı tarihe kadar kuvvetle muhtemel olarak bu sürenin kaçırılma ihtimaline binaen ilgilisinin bu karara karşı kanun yoluna başvuracağını mahkemeye bildirmesi ile süresini muhafaza edeceği, gerekçeli kararın tebliğinden sonra da vaki başvurusunun ayrıntısı ve izahı niteliğindeki dilekçesini sunabileceği yargı içtihatlarıyla benimsenmiştir. Buna göre; sanık müdafiinin süresinde karara itiraz etmesi üzerine, gerekçeli kararın tebliğinden ve verildiyse ayrıntılı itiraz dilekçesinin eklenmesinden sonra itirazın esastan incelenerek bir karar verilmesi gerekirken itirazın süreden reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
B- İki Numaralı Talep Açısından:
Sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yaptığı itirazın süresinde olduğu ve bu itirazı incelemekle görevli merciin itirazın esası hakkında karar vermesi gerektiği bilgileri ışığında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usule uygun şekilde kesinleşmediği, dolayısı ile Karacabey 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 16/05/2018 tarihli ve 2016/630 esas, 2018/500 sayılı kararının henüz kanun yararına bozma yoluna konu edilemeyeceği anlaşılmakla talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
II- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1) Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/07/2018 tarihli ve 2018/315 değişik iş sayılı hükmünün, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2) “2” numaralı istem açısından, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
3) Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.