Esas No: 2019/5855
Karar No: 2022/664
Karar Tarihi: 14.02.2022
Danıştay 10. Daire 2019/5855 Esas 2022/664 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/5855 E. , 2022/664 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5855
Karar No : 2022/664
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Diyarbakır ili, Bismil ilçesi, ... köyü, ... Mezrasında ikamet etmekte iken, yaşanan terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle, uğradığını iddia ettiği 200.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle yaptığı başvurunun kısmen kabul edilerek 26.876,08 TL ödenmesine karar verilmesine ilişkin Diyarbakır Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonunun ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin -Mahkeme hakimlerinden biri tarafından çözümlenerek verilen- ... tarih ve E:..., K: ... sayılı kararıyla; dava konusu işlemde yer alan tespitler ile başvuru sahibi veya vekilinin imzası bulunan 22/03/2006 tarihli "Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Keşif ve Tespit Tutanağı"nda yer alan yüzölçümü ile zarar yılına ilişkin tespitlerin farklılık oluşturduğu, davacının kendisinin zararının eksik tespit edildiğine ilişkin iddiaları dikkate alındığında, birbiriyle çelişen bulgular karşısında davalı idarenin tereddüte yer vermeyecek şekilde tam ve yeterince araştırma ve tespit yaptıktan sonra karar verdiğinin kabulüne olanak bulunmadığı, bu durumda, 22/03/2006 tarihli tutanakta yer alan tespit ve beyanların da dikkate alınması veya aksi düşünülüyor ise bunun da hukuken itibar edilebilir nedenlerle ortaya konulması, davacının mal varlığına ulaşılamaması nedeniyle doğan zarara dayanak oluşturan taşınmazların gerçek yüzölçümü ile zarar yılına ilişkin hususların araştırılmak suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tazminat hesabında hata bulunmadığından mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ :Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, Diyarbakır ili, Bismil ilçesi, ... köyü, ... Mezrasında ikamet etmekte iken, yaşanan terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle, uğranıldığını iddia ettiği zararlara karşılık 200.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulmuştur.
Diyarbakır Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığının ... tarih ve ... sayılı işlem ile; yapılan araştırmalar neticesinde, köyün boşaltılan / boşalan yerlerden olduğu, 22/03/2006 tarihinde keşfe gidildiği, keşifte davacıya İçişleri Bakanlığının standardizasyon tablosuna göre 100 m² ev ve 50 m² ahır ile zirai zararlar için tapu kayıtlarına göre ürün bedelinin 2 yıl hesaplanmasına karar verildiği belirtilerek davacıya kerpiç ve diğer basit ev için 8.280,00 TL, kerpiç ve diğer basit ahır için 2.714,00 TL, kıraç için 15.882,08 TL olmak üzere mal varlığına ulaşamama nedeniyle toplam 26.876,08 TL ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından sulhname imzalanmayıp, ev ve müştemilatların yüz ölçümü ile ekilebilir arazinin zarar yıllarının dolayısıyla zarar miktarının eksik hesaplandığı iddia edilerek anılan işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Tek Hakimle Çözümlenecek Davalar" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, uyuşmazlık miktarı yirmibeşbin Türk Lirasını aşmayan, konusu belli parayı içeren idari işlemlere karşı açılan iptal davalarının idare mahkemesi hakimlerinden biri tarafından çözümleneceği; ek 1. maddesinde ise, tek hakimle çözümlenecek davalara ilişkin 7. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı hükmü yer almakta olup, İdare Mahkemesi kararının verildiği 2017 yılı itibarıyla tek hakim tarafından çözümlenecek davalara ilişkin parasal üst sınır 32.0000,00 TL olarak belirlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan uyuşmazlıkta, davacının 200.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle davalı idareye başvurduğu, dava konusu işlemle davacının maddi zarar kalemine ilişkin istemi kısmen kabul edilerek 26.876,08 TL ödenmesine karar verildiği, davacı tarafından ev ve müştemilatının yüz ölçümü ile ekilebilir arazinin zarar yıllarının dolayısıyla maddi zararının eksik hesaplandığı iddia edilerek anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Buna göre, uyuşmazlığın davacının 200.000,00 TL maddi zararının tazmini isteminin reddinden kaynaklandığı, dolayısıyla davaya konu edilen uyuşmazlık miktarının 200.000,00 TL olduğu ve İdare Mahkemesi kararının verildiği 2017 yılı itibarıyla tek hakim tarafından çözümlenecek davalar için 32.0000,00 TL olarak belirlenen parasal sınırın üstünde kaldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davanın İdare Mahkemesince heyet halinde çözümlenmesi gerekirken Mahkeme hakimlerinden biri tarafından çözümlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, tek hakimle çözümlenerek dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında usul kurallarına uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.