Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2710
Karar No: 2012/7278

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/2710 Esas 2012/7278 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş kazası sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın davalı işverenden rücuan alınması istemiyle açılan davada mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkemece düzenlenen bilirkişi raporu yetersiz görüldüğü için iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman bir bilirkişiden kusur incelemesi yaptırılarak rapor düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. İlgili kanunlar ise şöyle açıklanmıştır: 506 sayılı Kanunun 26. maddesi, işverenin rücu alacağından sorumlu tutulabilmesi için kusurunun bulunması gerektiğini ve gerçekleşen zararlandırıcı sigorta olayı ile işverenin icrai/ihmali eylemi arasında uygun neden-sonuç ilişkisinin, başka bir anlatımla nedensellik bağının varlığının zorunlu olduğunu belirtmektedir. 4857 sayılı İş Kanununun “İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri” başlıklı 77. maddesinde ise işverenin işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri eksiksiz bulundurmak, işçilerin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü oldukları ve işverenlerin işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli önlemler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorunda oldukları öngörülmüştür.
10. Hukuk Dairesi         2011/2710 E.  ,  2012/7278 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi hükmü gereğince davalı işverenden rücuan alınması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Uluslar arası yük nakliyeciliği faaliyetini yürüten davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine tabi sürücü (şoför) olarak çalıştırılan sigortalının, nakil sırasında kullandığı römorklu tırın, önündeki araca çarpması sonucu yaşamını yitirdiği, işbu davanın yapılan yargılaması aşamasında düzenlenen bilirkişi raporunda, hakkında ağır ve tehlikeli işlerde çalışabileceği yönünde herhangi bir sağlık raporu bulunmayan kazalıyı ağır araç sürücüsü olarak istihdam eden ve her yıl periyodik sağlık muayenesinden geçirmeyen davalının %30 oranında, hız sınırını aşan ve önündeki aracı güvenli uzaklıktan izlemeyip dikkatsiz araç kullanan sigortalının %70 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakta olup, mahkemece, anılan rapor esas alınarak karar verildiği belirgindir.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin ilk fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir davranışı sonucu olmuşsa, sigortalı/hak sahipleri için yapılan harcamalardan doğan zararın Kurumca işverene ödettirileceği, işçi ve işveren sorumluluğunun saptanmasında kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınacağı bildirilmiş, 4857 sayılı İş Kanununun “İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri” başlıklı 77’nci maddesinde, işverenlerin işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri eksiksiz bulundurmak, işçilerin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü oldukları, işverenlerin işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli önlemler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorunda oldukları öngörülmüştür. Anılan yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, işverenin rücu alacağından 26’ncı madde hükmü kapsamında sorumlu tutulabilmesi için kusurunun bulunması gerekmekte olup, bunun için de gerçekleşen zararlandırıcı sigorta olayı ile işverenin icrai/ihmali eylemi arasında uygun neden – sonuç ilişkisinin, başka bir anlatımla nedensellik bağının varlığı zorunludur.
    Belirtilen yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, “hakkında ağır ve tehlikeli işlerde çalışabileceği yönünde sağlık raporu düzenlenmemiş sigortalıyı çalıştırma” ve/veya “sigortalıyı her yıl periyodik sağlık muayenesine tabi tutmama” eylemleri ile trafik – iş kazası arasında, anılan türden bağ kurulamadığından hükme dayanak kılınan raporun yasal mevzuat kapsamında gerekçe içermediği ve yöntemince düzenlenmediği belirgindir. Bu bakımdan; iş güvenliği ve işçi sağlığı konularında uzman farklı bilirkişiye kusur incelemesi yaptırılıp 506 sayılı Kanunun 26., 4857 sayılı Kanunun 77., İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine uygun rapor düzenlenerek trafik – iş kazasının meydana gelmesinde tüm ilgililerin kusur oran ve aidiyetleri oluşa uygun olarak belirlenmeli, bu kapsamda, araçta teknik arıza bulunması, sigortalının yeterli nitelikte sürücü belgesine sahip olmaması, sigortalıya dinlendirilmeksizin yasal süresinden fazla araç kullandırılması, taşıma kapasitesinin üzerinde tıra yük yüklenmesi ve buna bağlı olarak kaza anında tırın durmakta zorlanması ve benzeri durum ve olgular Kurumca iddia ve ispat edildiği takdirde değerlendirmeye alınarak bunların işveren kusuru olarak kazanın gerçekleşmesine etkisi üzerinde durulmalı, sonrasında, kendilerine ölüm geliriyle birlikte ölüm aylığı da bağlanan hak sahipleri hakkında 506 sayılı Kanunun 92’nci maddesi uygulanarak gelirlerin yarıya indirildiği anlaşılmakla, bu uygulamanın gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerine etkisi açıklıkla saptanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yönteme aykırı düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak ve ilk peşin değerler netlikle ortaya konulmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalıya geri verilmesine, 12.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi