5. Hukuk Dairesi 2020/8433 E. , 2021/11641 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın raddeni ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/197 E. - 2016/354 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nin 2017/1166 Esas, 2017/1367 Karar sayılı esastan ret kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi ve diğer arsa sahipleri arasında Ankara ili, Etimesgut ilçesi, Eryaman mahallesi 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapı yapılması yönünde yüklenici Metromülk İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti"yle Ankara 1. Noterliğinde düzenlenen 22.08.2001 tarih ve 15254 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı, 30.06.2003 tarihinde kat irtifakının kurulduğu, C Blok 35 nolu bağımsız bölümünün kat irtifakı yoluyla SS ... Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tescil edildiği, bilahare satış yoluyla 11.05.2004 tarihinde davacıya geçtiği, ancak arsa maliki kooperatif tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/89 E. - 2009/105 K. sayılı ilamıyla kabul edilerek, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline ve kooperatif adına tescile karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, tazminat istemine konu taşınmazın satımına ilişkin resmi senetteki imzaların satıcı temsilcisi Mustafa Çiçek ve Hüseyin Yılmaz’a ait olmadığı, anılan kişiler yerine dublör kullanılmak suretiyle sahte imzalar atıldığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Başmüfettişliğinin 09.08.2004 tarih 2004/4 sayılı ön inceleme raporu eki olan kriminalistik uzmanı bilirkişi K. Yücel Tutkun tarafından düzenlenen 13.07.2004 tarihli bilirkişi raporuyla belirlendiğinden Hazine"nin TMK’nın 1007. maddesi uyarınca sorumlu olduğu kuşkusuz olduğuna göre, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu durumda, tazminat istemine konu bağımsız bölümün bulunduğu 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 30.06.2003 tarihinde kat irtifakı kurulduğundan, 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmazın zemin (arsa) değerinin emsal incelemesi ve karşılaştırması yöntemiyle, üzerindeki yapılmış ve yapılacak yapıların ise değerlendirme tarihindeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yayımlanan resmi birim fiyatları ve yapı maliyetleri hesaplarını gösteren listelere göre 30.06.2003 tarihli kat irtifakının kurulması sırasında esas alınan mimari projede belirtilen özellikleri dikkate alınarak yapıların bedeli belirlenip, arsa bedeli ile yapı değerleri toplanıp tazminat istemine konu bağımsız bölümün tapu kaydında yazılı olan arsa payına oranlanmasıyla o bağımsız bölümün değerlendirme tarihindeki değerinin belirlenmesi gerektiğinden taraflara 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile aynı bölgeden, bulunamaması halinde yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihinden önce ve yakın tarihli satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi, 46264 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kat irtifakının kurulduğu 30.06.2003 tarihinde esas alınan mimari projenin Belediye Başkanlığından getirtilmesi, yukarıda açıklanan şekilde tazminat istemine konu bağımsız bölümün anılan mimari projedeki özellikleri, bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler ve bağımsız bölümün inşa edilmemiş oluşu da gözetilerek davacının değerlendirme tarihi itibariyle gerçek zararının tespit ettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.