Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1633
Karar No: 2015/1086
Karar Tarihi: 25.03.2015

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1633 Esas 2015/1086 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1633 E.  ,  2015/1086 K.
  • İTİRAZIN İPTALİ
  • SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
  • İSPAT YÜKÜ
  • MENFİ TESPİT
  • TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 644
  • TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 690
  • TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 730
  • TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 642
  • TÜRK TİCARET KANUNU(MÜLGA) (6762) Madde 661
  • TÜRK TİCARET KANUNU (6102) Madde 732

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.10.2011 gün ve 2010/388 E.- 2011/446 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 06.06.2012 gün ve 2012/2808 E-2012/9575 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili; davalının çekten kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz etiğini, davalının, sebepsiz zenginleştiğini belirterek asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; çekin soyut bir ödeme aracı olup illetten mücerret bulunduğu, aksini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davacının iyi niyetli 3. kişi konumunda olup çekin arkasında yer alan isim ve imzasını taşıyan cirosunun kendisini alacaklı kıldığı, davacı keşidecinin davalı cirantaya karşı çek nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, davalının borçtan kurtulmayı gerektirecek herhangi bir delili dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe itirazın iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TTK.nun 644.maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İspat külfeti, sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalıdadır. Davalı tarafından Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/380 Esas, 2011/289 Karar sayılı dosyasında dava konusu çek lehtarı hakkında menfi tespit davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda dava konusu çekle de ilgili olarak davalının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.Bu durumda Mahkemece, TTK.nun 644. maddesi uyarınca davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği yönü üzerinde durulup tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir...)  
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.  
 
TEMYİZ EDEN :  Taraf vekilleri     
 
HUKUK GENEL KURULU KARARI   
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:  
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili; davalının çekten kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz etiğini; davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, çekin soyut bir ödeme aracı olup illetten mücerret bulunduğu, aksini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davacının iyi niyetli 3. kişi konumunda olup çekin arkasında yer alan isim ve imzasını taşıyan cirosunun kendisini alacaklı kıldığı, davacı keşidecinin davalı cirantaya karşı çek nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, davalının borçtan kurtulmayı gerektirecek herhangi bir delili dosyaya sunmadığı gerekçesiyle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davacı tarafın %40 icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize taraf vekilleri getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; TTK.nun 644. maddesi uyarınca dava konusu çekten dolayı sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktasında toplanmaktadır.
I- Öncelikle davacı vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Davac vekilinin ilk hükmü temyiz etmediği anlaşıldığından aynı yöndeki direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
Bu nedenle davacı vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.
II-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Öncelikle konuya ilişkin yasal düzenlemelerin ortaya konulmasında yarar vardır:
Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (eTTK)"nun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise, ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (eTTK. 690, 730). Kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşmeye ilişkin özel düzenleme poliçe hükümleri arasındaki eTTK. m.644"de yer almaktadır. Çek konusunda eTTK. 730/I-14 hükmü, çekte sebepsiz zenginleşmeye ilişkin olarak eTTK. m.644"e yollama yapmaktadır. Bu açıdan, eTTK. m.644"ün, niteliği göz önünde bulundurulmak koşulu ile, çeke de uygulanabilirliği konusunda bir tereddüt yoktur.
Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkın, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü (eTTK. m.642) veya zamanaşımına uğradığı (eTTK. m.661) hallerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle malvarlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hâmile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır.
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hâmilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hâmile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir (Bozgeyik, Hayri: Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, AÜEHFD, Cilt:VII, Sayı:1-2, Haziran-2003, Sahife:589 vd.).
eTTK. m.644"e istinaden açılan davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hâmile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hâmilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir. Ayrıca bu türden bir uyuşmazlıkta ileri tarihli çek keşide edilmesi de mümkün olup bu husus, eTTK"nun 644.maddesine dayalı olarak açılan davanın dinlenmesine engel teşkil etmez.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun “Sebepsiz İktisap” başlıklı 644. maddesinde; “Keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatap, (Müruruzaman sebebiyle veya senede dayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli muamelelerin ihmal edilmiş bulunması dolayısiyle poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile) hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisab etmiş oldukları meblağ nispetinde ona karşı borçlu kalırlar.
Sebepsiz mal edinmeye dayanan dava, muhataba ikametgahlı bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve keşideci poliçeyi başka bir şahıs veya ticarethane hesabına çekmiş olduğu takdirde o kimseye veya ticarethaneye karşı dahi açılabilir.
Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir dava açılamaz” hükmü yer almaktadır.
Bahsi geçen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin 4.fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; davalı tarafından dava konusu çek lehtarı hakkında menfi tespit davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda dava konusu çekle de ilgili olarak davalının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. eTTK"nun 730.maddesi yollamasıyla aynı Kanun"nun 644.maddesine göre, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde hamilin, keşideciye başvurma hakkı bulunduğuna göre, bu durumda keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür.
O halde; mahkemece, TTK.nun 644. maddesi uyarınca davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği yönü üzerinde durulup tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
Hal böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : 1-Yukarıda (I) nolu bentte yer alan nedenlerle davacı vekilinin direnmeyi temyize ilişkin isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Yukarıda (II) nolu bentte yer alan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri veirilmesine,
25.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi