Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/225
Karar No: 2022/450
Karar Tarihi: 14.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/225 Esas 2022/450 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/225 E.  ,  2022/450 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/225
    Karar No : 2022/450

    TEMYİZ EDENLER :1- (DAVACI): ...
    VEKİLİ: Av. ...

    2-(DAVALI): ...Bakanlığı
    VEKİLİ: I. Huk. Müş. Yrd. V. ...

    DİĞER DAVALI : ...

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 11/02/2020 tarih ve E:2015/99, K:2020/405 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması davacı ve davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verilen davacı tarafından, yeniden Türk vatandaşlığına alınması istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün ...tarih ve ...sayılı işlemiile vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin 02/02/1998 tarih ve 98/10617 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 11/02/2020 tarih ve E:2015/99, K:2020/405 sayılı kararıyla;
    02/02/1998 tarih ve 98/10617 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemi yönünden yapılan inceleme:
    Dava dilekçesinde Türkiye'ye döndükten sonra askerliğini yapmak amacıyla askerlik şubesine gittiğinde vatandaşlıktan çıkarıldığını öğrendiğini belirtmesine rağmen davacının bu tarihten itibaren yasal süre içerisinde vatandaşlığının kaybettirilmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararına karşı dava açmadığının görüldüğü,
    Ayrıca, yeniden Türk vatandaşlığına alınma istemiyle ilk olarak 14/11/2011 tarihinde başvuruda bulunduğu anlaşılan davacının vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin kararı en geç bu tarihte öğrendiği kabul edileceğinden ve sonraki tarihlerde yapılan yeniden vatandaşlığa alınma başvurularının reddi işlemlerinin vatandaşlığın kaybettirilmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararına karşı açılacak davada süreyi canlandırmayacağından, davacı tarafından anılan tarihten itibaren 60 gün içinde vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin davaya konu Bakanlar Kurulu kararına karşı dava açılması gerekirken 20/08/2014 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı sonucuna varıldığı,
    Davacının yeniden Türk vatandaşlığına alınmasına yönelik yapmış olduğu başvurunun reddedilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün ...tarih ve ......sayılı işlemi yönünden yapılan inceleme:
    5901 sayılı Kanun'un 43. maddesi ve mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 25. maddesinin (ç) bendi incelendiğinde; Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk vatandaşlığı kaybettirilen davacının yeniden vatandaşlığa alınmasının da Bakanlar Kurulu Kararı sonucunda mümkün olabileceğinin anlaşıldığı, diğer bir anlatımla, davalı İçişleri Bakanlığının, Türk vatandaşlığı kaybettirilen bir kişinin, yeniden vatandaşlığa alınması hususunda işlem tesis etme yetkisinin bulunmadığı,
    Ayrıca, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 19/10/2017 tarih ve 7039 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile değişik 43. maddesinin 1. fıkrasında, "Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 25 inci maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişiler, başvurmaları halinde, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye’de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlık kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabilirler." düzenlemesine yer verildiği görülmekle birlikte; dava konusu işlem tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat hükmü uyarınca yeniden Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yapılan başvurular hakkında Bakanlar Kurulunca bir karar verilmesi gerektiğinden, işlem tarihi itibarıyla bu konuda işlem tesis etme yetkisi bulunmayan davalı idarece bu hususa yönelik işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı,
    Bu durumda, davacı tarafından yeniden Türk Vatandaşlığına alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde, idari işlemin yetki unsuru yönüyle hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle,
    02/02/1998 tarih ve 98/10617 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün ...tarih ve ...sayılı işleminin ise iptaline karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, usulsüz tebligata dayanılarak vatandaşlıktan çıkarma işlemi gerçekleştirildiğinden sürenin işlemeyeceği, bu nedenle talebin kabul edilmesi gerektiği, Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu, Daire kararının, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğuna ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığı, anılan idarenin bu konuda yetkili olduğu, ayrıca iptal kararının uyuşmazlığın çözümüne bir katkı sağlamadığı, bu durumun fiilen mümkün olmadığı, Türkiye Cumhuriyetinin yeni yönetim sisteminde Bakanlar Kurulunun mevcut olmadığı ileri sürülmektedir.
    Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı tarafından, başvurunun reddine yönelik olarak tesis edilen işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
    Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın lehlerine olan kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş, diğer davalı Cumhurbaşkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
    2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın süre aşımı nedeniyle reddi, kısmen dava konusu işlemin iptali yolundaki Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 11/02/2020 tarih ve E:2015/99, K:2020/405 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 14/02/2022 tarihinde, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönünden oybirliği, iptale ilişkin kısım yönünden oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    X- 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun "Türk vatandaşlığının kazanılması halleri" başlıklı 5. maddesinde, Türk vatandaşlığının doğumla veya sonradan kazanılacağı, 9. maddesinde, sonradan kazanılan Türk vatandaşlığının yetkili makam kararı veya evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile gerçekleşeceği belirtilerek, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği 19. maddesinde, yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan başvuru için gerekli şartları taşıyanların adına vatandaşlık dosyası düzenleneceği ve karar verilmek üzere Bakanlığa gönderileceği; Bakanlıkça yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun bulunanların Bakanlık kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabileceği, uygun görülmeyenlerin taleplerinin ise Bakanlıkça reddedileceği; anılan Kanun'un dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan haliyle 43. maddesinde ise, "Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 25 inci maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişiler başvurmaları halinde, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye'de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, 5901 sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca yeniden Türk Vatandaşlığına alınma yönünde yapılan başvurunun, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye'de ikamet etme şartı aranmaksızın Bakanlar Kurulunca kabul edilebileceği, anılan Kanun'un 19. maddesi uyarınca da, İçişleri Bakanlığınca yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda durumu uygun görülmeyenlerin taleplerinin Bakanlıkça reddedileceği, buna göre, 5901 sayılı Kanun'un 43. maddesi uyarınca yeniden Türk Vatandaşlığına alınma şartı olan millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartının İçişleri Bakanlığınca tespit edilmesi karşısında, bu şartı sağlamayanların taleplerinin reddedilmesinde anılan Bakanlığın yetkili olduğu sonucuna varılmıştır.
    Somut olayda, 11/03/1999 tarih ve 12588 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 25. maddesinin (ç) bendi uyarınca Türk vatandaşlığından çıkarılan davacı tarafından, 06/05/2013 tarihli dilekçe ile Türk vatandaşlığını yeniden kazanma talebiyle başvuruda bulunulması üzerine yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, davacının, milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunduğunun İçişleri Bakanlığınca tespit edildiği dikkate alındığında, anılan Kanun'un 19. maddesi uyarınca Bakanlık tarafından başvurunun reddedilmesine yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle Daire kararının yeniden Türk vatandaşlığının kazanılması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi