Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4710 Esas 2019/4470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4710
Karar No: 2019/4470
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/4710 Esas 2019/4470 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/4710 E.  ,  2019/4470 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 09.04.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ..."den alacaklı olduğu, aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulünü davalı ..."e devrettiği, davalı ... tarafından da çok kısa bir süre sonra davalı borçlunun damadı ..."a devredildiği, yapılan tasarrufların kötü niyetli mal kaçırma gayesi ile yapıldığı beyan edilerek tasarrufların iptaline ve davacıya icra dosyasından cebri icra yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalı asil ... ve davalı ... vekilinin ayrı ayrı sunduğu cevap dilekçelerinde satışın gerçek bir satış olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, toplanan deliller, dosya kapsamına göre davacı tarafın dava konusu taşınmazın muvazaalı satıldığına ilişkin iddiasını ispatlayamamasına göre davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

    2-Dava Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı gayrımenkul devir işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Muvazaalı işlemin iptali için işlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması, davalı ... ve davalı ..."ın davalı borçlunun mal kaçırma kasdi ile hareket ettiğini bilen ve bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğunun ispatlanması gerekir.
    Dosya içeriğinden davalı borçlunun cevap dilekçesinde davalı ..."a olan borcu sebebi ile dava konusu gayrımenkulü devrettiği, davalı ..."ın cevap dilekçesinde de borçluya verdiği ödünç para karşılığı söz konusu evi devraldığı, davalı tanığı ..."ın ifadesine göre de kardeşi olan davalı ..."a olan borcun ödenmesi gayesi ile dava konusu evin davalı borçlu tarafından devrinin yapıldığı beyan edilmiştir.
    Yine dava konusu gayrımenkulün elektrik ve su faturalarının incelenmesi neticesinde 2014 tarihinden bugüne aboneliklerin davalı borçlu adına kayıtlı olduğu, yeni maliklerin abonelikleri üzerlerine de almadığı anlaşılmıştır.
    Davalı borçlunun, 3. kişinin ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalı 3. kişinin ve davalı borçlunun damadı olan davalı 4. kişi Serkan"ın davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğunun anlaşılmasına göre davanın kabulüne, İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının dava konusu tasarruf üzerinde haciz ve satışını isteyebilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.