Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2789 Esas 2017/1125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2789
Karar No: 2017/1125
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2789 Esas 2017/1125 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, faturaya dayalı alacağın tahsili için giriştiği icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise takibe konu faturaların kapalı fatura olduğunu ve düzenlendiği anda ödendiğini savunarak, davanın reddi ile % 20'de az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istedi. Mahkeme, takip dayanağı faturalara konu malların davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının ödeme savında bulunarak ispat külfetini üzerine aldığı, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının davalıdan faturaya dayalı 34.500,00 TL alacağı olduğunun anlaşıldığı, faturanın kapalı fatura özelliği taşımadığı, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davayı kabul etti. Ancak, mahkeme faturalardaki imza incelemesini yapmadan, yazılı şekilde karar verdi. Bu nedenle, davalının temyiz itirazı kabul edilerek hüküm bozuldu.
Kanun Maddeleri: İİK madde 99, İİK madde 101, İİK madde 102.
19. Hukuk Dairesi         2016/2789 E.  ,  2017/1125 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için giriştiği icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu faturaların kapalı fatura olduğunu ve düzenlendiği anda müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını savunarak, davanın reddi ile % 20"de az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takip dayanağı faturalara konu malların davalıya teslim edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalının ödeme savında bulunarak ispat külfetini üzerine aldığı, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının davalıdan faturaya dayalı 34.500,00 TL alacağı olduğunun anlaşıldığı, davalı vekilinin faturaların kapalı fatura olduğu savunmasının yerinde olmadığı, davalının ibraz ettiği faturanın da kapalı fatura özelliği taşımadığı, faturada teslim eden kısmında imzası bulunan kişinin adının dahi yazılı olmadığı, firma kaşesinin bulunmadığı, bu şekli ile malın bedelinin ödendiğine karine teşkil etmeyeceği, davalı tarafça açıkça yemin deliline dayanılmadığından davalıya yemin teklifinin de hatırlatılamayacağı, ödemenin başka belgelerle de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu faturaların kapalı fatura niteliğinde olup olmadığı ve bunun sonucu olarak davalının ödeme savunmasının kanıtlanıp kanıtlanamadığı noktasında toplanmaktadır. Dava konusu faturaların orta kısımlarında imza bulunduğu görülmektedir. Bu imzaların faturayı düzenleyen davacıya ait olduğunun belirlenmesi halinde kapalı fatura olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece faturalardaki sözü edilen imzaların davacının ya da işyerinde davacı adına fatura kesmeye yetkili kişiye ait olup olmadığı sorulup imza inkarı halinde imza incelemesi de yaptırıldıktan sonra tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    peşin harcın istek halinde iadesine, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.