Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 09.06.2015 gün ve 2015/189 Esas - 2015/13004 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
-K A R A R-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre taraf vekillerinin sair karar düzeltme istekleri HUMK"un 440.maddesinde yazılı nedenlere uymadığından yerinde değildir.Ancak, Dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olduğu halde Dairemiz bozma kararında sehven arazi olarak belirtilerek hatalı değerlendirme yapıldığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, Taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulu ile Dairemizin 09.06.2015 gün ve 2015/189-13004 sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın baraj göl alanı olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Kamulaştırma Kanununun 25/2. maddesinde ""Mahkemece verilen tescil kararı tarihinden itibaren taşınmaz mal sahibinin kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malda yeni inşaat veya ekim ve mevcut inşaata esaslı değişiklikler getirmek gibi kullanım hakları kalkar. Bundan sonra yapılanların değeri dikkate alınmaz"" hükmü yer almakta olup, mal sahibinin kamulaştırılan taşınmaz üzerinde dava açılmasından sonra, tescil kararı verilmesinden önce inşaa ettiği ve 6495 sayılı Yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen hüküm kapsamında bulunmayan yapıların kanundan kaynaklanan bir hakkın kullanılmasının da iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, dava açıldıktan sonra yapıldığından bahisle yapıların bedeline hükmedilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine davacı idareden peşin alınan temyize başvurma harçlarının istenildiğinde iadesine davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.