Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/557
Karar No: 2022/557
Karar Tarihi: 14.02.2022

Danıştay 7. Daire 2018/557 Esas 2022/557 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/557 E.  ,  2022/557 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/557
    Karar No : 2022/557

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı adına ... Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına 2013 ilâ 2015 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 20 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyada gözetim uygulaması sebebiyle fazladan ödenmek zorunda kalınan vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla, gözetim kıymeti, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre belirlenmiş gerçek satış bedeli olmadığından, bu kıymetin ithalata konu edilen eşyaya ait gümrük vergilerinin hesaplanmasında esas alınamayacağı, bu nedenle gözetim önlemlerinin yanlış uygulanması suretiyle ödenen vergilerin 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesi uyarınca iadesi talebinin reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemde hukuki isabet bulunmadığı; fazla ödenen tutarın faiziyle iadesinin icap ettiği gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiş, davacı lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davalı idarece ileri sürülen iddialar mahkeme kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereği Vergi Mahkemesince birleştirilen her dava için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi icap ettiğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasından sonra 20 dosya için davacı lehine 22.000 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kendi iradesi ile beyan edilip ödenen vergilerin iadesinin talep edilemeyeceği, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, aynı işleme karşı ayrı ayrı açılan davaların tek dosyada birleştirildiği bu nedenle de tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın iptale ve yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin reddine, aynı işleme dayalı olarak açılan davaların birleştirilmesi halinde tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına 2013 ilâ 2015 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 20 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyada gözetim uygulaması sebebiyle fazladan ödenmek zorunda kalınan vergilerin, 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca iadesi isteminin reddine dair karara vaki itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 232. maddesinde, konusu ve yükümlüsünün aynı olması, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık bulunması şartıyla; birden fazla işleme veya beyannameye ilişkin gümrük vergileri ve para cezalarına tek tahakkuk ve ceza kararının düzenlenebileceği belirtilmiştir.
    Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Aynı dilekçe ile dava açılabilek haller" başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile dava açılabileceği hükme bağlanmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 30. maddesinde, hakimin yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu, 57. maddesinde, davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması hallerinde birden çok kişinin ihtiyari dava arkadaşı olarak birlikte dava açabilecekleri gibi, aleyhlerine de birlikte dava açılabileceği; 166. maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği hükümlerine yer verilmiştir.
    Diğer taraftan mahkeme kararının verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8. maddesinde, bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunacağı, 22. maddesinde ise, ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davaların ister ayrı dava konusu yapılsın, ister bir davada birleştirilsin her biri için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine hükmedileceği kurala bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan kararın, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmamıştır.
    Temyiz isteminin, kararın, dosyaların birleştirilmesi suretiyle ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasına yönelik kısmına gelince:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, konusu ve yükümlüsü aynı olan, aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunan birden fazla işlem için idarelerce tek kararın alınabileceği ve aralarında bağlılık veya sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile dava açılabileceği, ihtiyari dava arkadaşlığının, birden çok kişinin birlikte dava açmaları veya aleyhlerine birlikte dava açılması hallerinde söz konusu olabildiği ve ihtiyari dava arkadaşlığının mevcut olması halinde, seri davadan bahsedilebileceği, aynı düzey ve sıfattaki farklı mahkemelerde açılmış davaların birleştirilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
    Olayda, seri davaya konu olabilecek birden çok kişi hakkında tesis edilen bir işlem olmamakla beraber, aynı davacı hakkında aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunan tek işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, davacı tarafından, farklı beyannamelerden kaynaklanan ve aynı maddi olay nedeniyle tesis edildiği anlaşılan işlemin, beyanname numaralarına göre ayrılması suretiyle birden fazla davaya konu edilmesi, ortada ayrı ayrı incelemesini gerektiren maddi ya da hukuki bir nedenin bulunmadığı da gözetildiğinde, davaların etkin ve hızlı şekilde çözümlenmesine ilişkin kurala, diğer bir deyişle, usul ekonomisine uygun değildir. Bu bakımdan, Mahkemece, davacı adına tesis edilen aynı idari işlemde yer alan unsurlara ilişkin kendi esasına kayıtlı dosyaların birleştirilmesi suretiyle yargılama yapılması sonucunda birleştirilen işbu davada, haklı çıkan davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
    2.... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, dava konusu işlemin iptali ile fazladan ödenen vergilerin yasal faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Kararın, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
    4.Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 14/02/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY:
    Mevzuat hükümleri uyarınca bir malın ithalatında, yerli üreticilerin zarar görmesine sebebiyet verebilecek miktarda artış olup olmadığının belirlenebilmesi için o malın ithal seyrinin izlenmesi amacıyla re'sen veya üreticilerin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda o eşya için Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünce düzenlenen bir gözetim belgesi ibrazı zorunluluğu getirilmektedir.
    Gözetim uygulaması ithalat nedeniyle ilave bir vergisel yükümlülük getirme amacına yönelik veya korunma önlemi niteliğinde bir uygulama değil, ithalatın izlenmesi amacına yönelik bir uygulamadır.
    Gözetim belgesi alınması gerektiği halde bundan kaçınarak eşyanın kıymetinin Tebliğ'de belirlenen kıymete yükseltilmesi suretiyle ithalatın gerçekleştirilmesi, mevzuata aykırı olduğu gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamakta, uygulamada gözetim belgesi alan yükümlüler aleyhine de eşitsiz bir durum oluşturmaktadır. İdarenin yükümlüden gözetim belgesi temin etme olanağı da hukuken ve fiilen ortadan kalkmış olmaktadır. Bunun sonucunda, ilgili düzenleyici işlem idarece geri alınmış ya da yargı kararıyla iptal edilmiş olmamasına rağmen düzenleyici işlem ile (Tebliğ) getirilen gözetim uygulaması ve 4458 sayılı yasanın, 61. maddesi ile düzenlenen beyanın bağlayıcılığı ilkesi de fiilen askıya alınmış olmaktadır.
    İdarenin gözetim uygulamasına tabi eşyaya ilişkin gözetim belgesini ibraz etmeyen ithalatçıyı beyanını gözetim kıymetine yükseltmeye zorladığı iddiasının kabulünü gerektiren bir durum bulunmadığı eşyanın kıymetinin tebliğde belirtilen meblağa yükseltilmesi suretiyle, kıymet unsurunun üstü kapatılarak, idarenin kıymet incelemesi yapma imkanı ve belge alınması gerektiren durumun tespiti engellenmektedir. Bu süreçte, 4458 sayılı Kanun hilafına ilgililer tarafından kötüye kullanıldığının Kanun koyucu tarafından tesbiti üzerine, 18/07/2021 tarihinde Kanun'un 211. maddesine eklenen cümle ile "ticaret politikası önlemlerine tabi eşyanın gümrük kıymetinin yükümlünün kendi beyanı ile artırılması sonucunda ödenmiş veya tahakkuk ettirilmişse bu vergilerin geri verilmesi veya kaldırılmasına ilişkin talepler kabul edilemez" emredici hükmü getirilmekle, işbu taleplerin kabul edilmeyeceği hususu da tekrar teyit edilmiştir.
    Bu durumda Tebliğ ile belirli bir CIF değerin altında ve belirli miktarların üzerinde ithal edilmek istenen eşyanın gözetim uygulaması kapsamına tabi kılınan eşya için gözetim belgesi almak amacıyla anılan belgeyi vermeye yetkili Ticaret Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğüne davacı tarafından başvuruda bulunulup bulunulmadığının, araştırılarak fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca geri verilip verilemeyeceğinin saptanması suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu kararın tamamının bozulması gerektiği oyu ile, Daire kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi