Hukuk Genel Kurulu 2013/1998 E. , 2015/1078 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 6.İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2013/254 E-2013/334 K.
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.06.2012 gün ve 2010/766 E.-2012/450 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 24.12.2012 gün ve 2012/37108 E.-2012/43906 K. sayılı ilamı ile;
(...1.Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Çankaya Belediye Başkanlığı"nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
Dosya içeriğine göre davacı ücretlerin yaklaşık 13 aydır yatırılmadığını belirterek, ücret alacağı isteminde bulunmuştur. Hükme esas bilirkişi raporunda istek gibi hesaplama yapılarak ücret alacağı kabul edilmiştir. Ancak davalı Belediye Başkanlığı temyiz aşamasında, ücretin davacının banka hesabına yatırıldığını, banka kayıtlarının araştırılmadığını savunmuştur. Davalı ile ilgili emsal geçen dosyalarda, banka yolu ile yapılan ödemeler, ücret alacağından mahsup edilmiştir(Dairemizin 2012/5519 Esasında incelenen dosya). Bu nedenle davacı adına ücret ödenmesi için açılan banka hesabı araştırılarak, bu hesaba hesaplanan dönemle ilgili yatırılan ücret olup olmadığı, varsa mahsubu gerekip gerekmediği araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile ücret alacağına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili ile davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece, yukarda yazılı gerekçeyle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını davacı ve davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz etmişlerdir.
I-Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, esasa girilmeden önce, ilk hükmü temyiz etmeyen davacı vekilinin direnmeyi temyizinin mümkün bulunup bulunmadığı ön sorun olarak incelenmiştir.
Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan bir şarttır. Yerel Mahkemece hakkında direnme kararı verilen ilk hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmemiştir. Bu nedenle ilk kararda hüküm altına alınan alacakların müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmeyerek, davalılardan alınmasına şeklinde karar verilmesi davalı Belediye başkanlığı lehine usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır.
Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyen davacı vekilinin direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmadığı gibi aksinin kabulü davalı Çankaya Belediye Başkanlığı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkı da ihlal edecektir.
Bu nedenle davacı vekilinin, direnme kararını temyiz etmeye hakkı bulunmadığından temyiz istemi reddedilmelidir.
II-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : 1-Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin hukuki yarar yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun"un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, 25.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.