10. Hukuk Dairesi 2011/2434 E. , 2012/7162 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalı için yapılan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Yasa"nın 9 ve 10. ve 26. maddeleri uyarınca tahsili istemiyle dava açılmış olup, mahkemece, davalının, zararın 1/8 inden sorumlu olduğu kabul edilmekle birlikte istemle bağlı kalarak karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 9, 10 ve 26. maddeleri olup, Mahkemece, sigortalının davalı işverene karşı açtığı tazminat davasında hükme esas alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulmuştur. O davada, işverenin 1/8 oranında kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır. Sigortalının işverene karşı açtığı tazminat dosyası celbedilmediği gibi, davacı Kurum, tazminat davasının tarafı olmadığı için, tazminat dosyasında alınan kusur raporunun, iş bu rücu davasında kesin delil teşkil etmeyeceği açıktır. O halde, Mahkemesince Kocaeli 1. İş Mahkemesinin 2008/227 esas sayılı tazminat dosyası celbedilmeli, o davada alınan raporun eldeki davada güçlü delil olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeli ve konusunda ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve yasaya uygun kusur oranlarını saptayan bilirkişi raporu alınmalıdır.
Diğer taraftan, Mahkemece, kusursuz sorumluluk şartlarının oluşması nedeniyle davalı işverenin 10. madde gereğince sigortalının kusurunun bir kısmından sorumlu olacağı kabul edilmiş ise de, anılan Yasa"nın 9. Maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığının hususunda yeterli irdeleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönde sigorta müfettişi raporu ve ekleri gözönünde tutulmalı, işyeri bildirgesi Kurumdan celbedilerek işyerinin yeni açılan bir işyeri olup olmadığı, sigortalının hangi tarih itibariyle işyerinde çalıştığı ve işveren tarafından sigortalı işe giriş
bildirgesi düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmişse, iş kazasından önce Kuruma intikal ettirilip ettirilmediği hep birlikte değerlendirilerek somut olayda, davalı işveren şirket yönünden 506 sayılı Yasanın 9 ve 10. maddeleri hükmündeki koşulların oluşup oluşmadığı tespit edilmelidir.İşveren şirketin 10. madde sorumluluğunun bulunduğu sonucuna varılması halinde, BK 43 ve 44. maddeleri gereği hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gözetilmelidir. Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddelerine göre hakkaniyet indirimindeki yöntem ise, sigortalının müterafik kusurunun bir miktarını işverenin kusuruna eklemek, işveren kusursuz ise ilk bağlanan gelirin peşin değerinden %50’den az olmamak üzere indirim yapmak suretiyle Kurumun rücu alacağına hükmetmektir. Yine, faiz alacağına, hak sahibi çocuklar yönünden fiili ödeme, eş yönünden ise onay tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği gözden uzak tutulmamalıdır.
Yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmektedir.
O halde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.