MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, taraflar arasında 10.08.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 4. maddesinde sigorta primlerinin ve 17. maddesinde ise inşaatın tüm sigortasının yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, buna rağmen inşaatın başlangıç ile bitim tarihi arasındaki dava konusu parseller üzerinde yapılan binanın sigorta borcu olan 9.374,00 TL"nin ... SGK Başkanlığı tarafından 2010/285, 2010/363 no"lu takip dosyaları ile başlatılan takip neticesinde müvekkillerince ödendiğini, bunun üzerine davalı yüklenici aleyhine müvekkilleri tarafından ödenen sigorta borcunun rücuen tahsiline yönelik yapılan takibin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yasal sürede zamanaşımı itirazında bulunarak, sözleşme gereği davacılara kalan dairelerin kaba inşaatı sonrası sıva, boya ve badana vs. diğer işçiliklerden kaynaklanan sigortaların ödenmesinden müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; alınan bilirkişi raporunda, ödeme tarihi bağlamında zamanaşımı süresinin dolmadığı yönünde kanaat belirtilmişse de; dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 126/4 ve 128. maddelerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, dava konusu binaya ilişkin davacı ..."ün 17.10.2001 tarihinde elektrik aboneliğini, 30.09.1987 tarihinde su aboneliğini aldığı, davacı ..."in 01.01.1998 tarihinde su aboneliğini başlattığı, davacı mal sahiplerine düşen bağımsız bölümlerin kaba inşaat olarak teslim edileceğinin sözleşme ile kabul edildiği, dava konusu binanın bağımsız bölümlerine ilişkin yapı kullanma izin belge tarihinin Aralık 2000 yılı olduğu, dava konusu binaya ait inşaat işyerinin 31.12.1989 tarihinde SGK kapsamından çıkartıldığı, yapı kullanma izin belgeleri tarihlerine göre binanın mal sahiplerince 2000 yılı 12. ayında kullanılmaya başlanıldığı, davacı tarafın, davalının kast ve ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmediği, ayıplı malzeme kullandığı veya ayıplı bir iş meydana getirdiği yönünde bir iddiası bulunmadığı gibi dosya kapsamında bu yönde bir delil de olmadığı, bu itibarla teslim tarihinden itibaren yapılan icra takibi tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalının gerek başlatılan icra takibinde gerekse açılan dava sürecinde zamanaşımı def"ini ileri sürdüğü gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca, talep edilen SGK primlerinin muhatabı yüklenicidir. Sözleşme kapsamında tahakkuk ettiği tarihte ödenmeyen prim alacakları, arsa sahiplerince 14.04.2010 tarihinde ödenmiştir. Bu durumda, zamanaşımı da bu tarihten itibaren başlar. Dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacılara iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.