11. Hukuk Dairesi 2018/2740 E. , 2019/4178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/09/2016 tarih ve 2014/543 E- 2016/219 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 15/03/2018 tarih ve 2017/1420 E- 2018/279 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi ayrı ayrı davalı TPMK ve şirket vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin "TİTİZ" asıl unsurlu tanınmış markalarının bulunduğunu, "titiz practıcal cleanıng magıcal hook" ibaresinin tescili için davalı kuruma başvurduğunu, davalı şirketin "titiz", "titiz clean&shine+şekil" ibareli markalarına dayalı olarak müvekkili başvurusuna yaptığı itirazın önce MDB tarafından reddedildiğini, bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin ise YİDK tarafından kabul edildiğini ve müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, markalar arasında benzerlik bulunmadığı gibi müvekkilinin tescilli "TİTİZ" markalarından kaynaklanan müktesep haklarının gözetilmediğini, bir dönem davalı şirketin 20. ve 21. sınıfta yer alan bazı malların piyasaya "TİTİZ" markası altında sunulması için müvekkilinden lisans aldığını, aralarında sonradan oluşan ihtilaftan dolayı müvekkilinin markalarına itiraz etmeye başladığını ileri sürerek, YİDK’nın 2014-M-14604 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının başvurusuna konu ibare ile redde mesnet markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, "TİTİZ" ibareli markaların müvekkiline ait olduğunu, davacının daha önceki tescilli markalarının varlığına dayanarak müktesep hak sahipliği iddiasında bulunmasının yerinde bulunmadığını, başvuru konusu ibarenin tescilinin müvekkilinin markaları ile iltibas yaratacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; başvuru kapsamında yer alan markanın davalı şirkete ait markalar ile arasında yüksek düzeyde emtia ve marka benzerliği bulunduğu, ancak davacının "titiz" esas ibareli önceki tarihli markaları kapsamında kalan emtialar yönünden ise müktesep hakkının bulunduğu, bu sebeple davacının müktesep hak teşkil eden markaları kapsamında kalan emtialar yönünden davaya konu markayı tescil ettirme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacı yana müktesep hak teşkil eden "20. sınıf: çamaşır mandalları. 21. sınıf: elektriksiz temizlik aletleri gereçleri (boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, çelik yünleri, üstüpüler, bulaşık eldivenleri, dahil) çamaşır mandaları, ütü masaları ve kılıfları)" malları yönünden davanın kabulüne, YİDK"nın 2014-M-191230 sayılı kararının "20 sınıfa dahil "çamaşır mandalları", 21. sınıfa dahil "elektriksiz temizlik aletleri gereçleri (boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, çelik yünleri, üstüpüler, bulaşık eldivenleri, dahil) çamaşır mandaları, ütü masaları ve kılıfları)" malları yönünden iptaline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karar aleyhine, taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvuru kapsamında yer alan 20. sınıfa dahil "çamaşır mandalları" ile 21. sınıfa dahil "elektriksiz temizlik aletleri gereçleri (boya fırçaları hariç fırçalar, çelik talaşları, çelik yünleri, üstüpüler, bulaşık eldivenleri, dahil) çamaşır mandaları, ütü masaları ve kılıfları)" malları ile redde mesnet markaların kapsamlarında bulunan mal ve hizmetlerin benzer olmadıkları anlaşılmakla, davalı TPMK vekili ile davalı şirket vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine, davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; başvuru konusu işaretin asli unsurunun, "Titiz" kelimesi olduğu, yine aynı unsurlu 93/005878, 2006/29697, 2004/38103 sayılı markaların davacı adına tescilli bulunduğu, bu markaların fiilen kullanıldığı, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin davacının önceki tarihli markalarının kapsamlarında aynen yer aldığı, başvurunun davalı markalarından ziyade davacının önceki tarihli markalarına benzediği, diğer bir deyişle davacının markasını, davalı markalarına yanaştırmaya çalışmadığı, dolayısıyla davacının önceki markalarından kaynaklanan müktesep hakkı nedeniyle bu markaların serisi niteliğindeki dava konusu başvuruyu tescil ettirebileceği kanaatine varıldığı (11 HD"nin 12.06.2017 tarih, 2016/876 E.2017/3607 K. Sayılı ilamı), bu nedenlerle dava konusu marka başvurusunun reddine ilişkin kurum kararının tamamının yerinde olmadığı, İlk derece mahkemesince açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru isabetli olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, TPMK YİDK"nın 2014-M191230 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK ve şirket vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava davacı marka başvurusunun reddine dair TPMK YİDK kararının iptaline ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesince ise bu kararın kaldırılarak davanın tamamen kabulüne karar verilmiştir. Dairemizin 2007/7547 Esas, 2008/10251 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere marka sahibinin markasını gençleştirme ve seri marka oluşturma hakkı bulunmaktadır. Bununla birlikte, tescil ettirilmek istenen yeni marka ile 3. kişilerin daha önceden tescil ettirdiği markalara yanaşılmaması ve markanın özgün ayırt edici unsurunun korunması gerekir. Somut olayda, davacının önceki tarihli ""Titiz"" ibareli markalarının ""Titiz"" ibaresi yönünden davacı adına müktesep hak teşkil ettiğinin kabulu isabetli ise de; başvuru konusu markanın 2007/52986 sayılı davalı şirkete ait markada yer alan, mavi zemin üzerine beyaz fon içermesi ve dalgalı şekil yapısı itibarıyle bu markaya yanaşma niteliğinde olduğu kabul edilerek, yanaşılan markada yer alan mallar yönünden davacının müktesep hakka dayanması mümkün değildir. Mahkemece, davacının başvuru konusu markası ile itiraza dayanak 2007/52986 sayılı markanın tescil kapsamlarının denetime elverişli şekilde karşılaştırıldığı ek rapor alınarak, 2007/52986 sayılı marka kapsamında bulunan aynı ve benzer olan mallar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olmamış, davalılar vekillerinin istinaf başvurularını esastan reddeden bölge adliye mahkemesi kararının, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.