
Esas No: 2015/1643
Karar No: 2017/410
Karar Tarihi: 14.02.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1643 Esas 2017/410 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirdiği halde, müvekkiline tahsil edilen ... Blok ... no"lu dairenin tapusunun müvekkiline devrinin yapılmadığını ileri sürerek, dava konusu dairenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bu talep uygun görülmediği taktirde 35.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkil kooperatif üyesi olmadığını ve ödemesinin de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; sunulan son bilirkişi raporlarına göre davacının her ne kadar kooperatife ait defterlerde üye olduğuna ilişkin kayıt bulunmamakta ise de, davalı kooperatifin 15.07.2007 tarihinde yapılan genel kurul hazirun cetvelinde davacının isminin yazılı olması, kooperatifin, Vakıfbank ... Şubesi hesabına 26.02.2008 tarihinde yatırılan 100.000,00 TL"nin yönetim kurulu kararlarında yer almasına rağmen bu paranın davacı tarafından yatırıldığını kabul etmediği, ancak davacı dışında kimin yatırdığı, yine ne sebeple hangi üye tarafından yatırıldığına dosyaya herhangi bir kayıt ve belge ibraz etmemesi karşısında sözkonusu paranın davacı tarafından yatırıldığının kabul edilerek ve davacının davalı kooperatif üyesi olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.