Esas No: 2021/43098
Karar No: 2022/17089
Karar Tarihi: 07.07.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/43098 Esas 2022/17089 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/43098 E. , 2022/17089 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, 5015 sayılı Kanuna Muhalefet, 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin sanıklar hakkında verilen tüm mahkumiyet hükümleri ile suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik olduğu kabul edilerek, hükmolunan cezaların süreleri itibarıyla koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ...,..., ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek, dosya görüşüldü:
1) İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/195 esas, 2015/459 karar sayılı 24/12/2015 tarihli kararında hükmün 10-A bendinde ... hakkında beraat hükmü kurulmuş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/10/2020 tarihli 2016/400136 numaralı tebliğnamesinin 3 numaralı bendinde de ... hakkında kurulan hüküm yönünden “onama” şeklinde görüş belirtilmiş ise de; dosya kapsamından ... hakkında kimlik bilgilerine ulaşılamadığı için soruşturma aşamasında ayırma kararı verildiği ve yargılama süresince de ... hakkında açılmış ve İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/195 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş kamu davasının bulunmadığı,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının, tebliğnameye aykırı olarak, temyiz davası istemi hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Katılan İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü vekili, sanık ... müdafisi, sanık ... ve müdafisinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Katılan İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü vekili tarafından temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği ve sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerinin gerekçesine yönelik bulunmayan temyizde, beraat eden sanıklar lehine vekalet ücretine de hükmolunmuş olması karşısında, hukuki yararlarının bulunmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılan İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü vekili, sanık ... müdafisi, sanık ... ve müdafisinin, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
3) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...(...), ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...n, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ile 5015 sayılı Kanuna Muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanıklara atılı suça ilişkin yasa maddesinde öngörülen cezanın üst sınırı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre, suçun tabi bulunduğu 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri, sanıklar ..., ..., ..., ... ve müdafileri, sanıklar ... ve ...’in
temyiz itirazları bu nedenle, yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye farklı gerekçeyle kısmen uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMESİNE,
4) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 5607 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a) UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre sanık ...'ın 07/02/2014 tarihinde vefat ettiğinin belirtilmesi karşısında, bu husus araştırılarak, 5237 sayılı TCK'nın 64. maddesi gereğince sanığın hukuki durumun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) TCK’nın 220/1. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun, bağımsız bir suç olarak düzenlendiği gözetilmeden “sanıkların üzerlerine atılı Kaçakçılık suçunun örgüt çerçevesinde işlenmesi halinde 5607 sayılı Kanunun 4/1. maddesi gereğince ceza artırımına neden olduğu, bu nedenle örgüt kurma suçunun unsurlarının oluşmayacağı” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle sanıklar ..., ..., ...,..., ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan beraat hükümleri kurulması,
c) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Yasa ile 6455, 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri, sanıklar ..., ..., ..., ... ve müdafileri, sanıklar ... ve ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.