Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3055
Karar No: 2020/1145
Karar Tarihi: 10.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/3055 Esas 2020/1145 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/3055 E.  ,  2020/1145 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13/02/2019 tarih ve 2014/648 E- 2019/145 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/05/2019 tarih ve 2019/613 E- 2019/625 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin % 2.25 oranında ortağı olduğunu, diğer davalıların ise davalı şirkette ortak ve aynı zamanda davacının kardeşleri olduklarını, 2010 yılına kadar sağ olan anneleri...adına kayıtlı olan...Lokanta Ferdi işletmesinin Samsun Ticaret Mahkemesinin 2010/74 esas sayılı dosyası ile öz sermayesinin 11.510,53 TL olarak tespit edildiğini, aslında işletmenin 747.372,66 TL aktifi olduğunu, davalıların muhasebe oyunları ile işletmenin öz sermayesinin düşük gösterdiklerini, daha sonra bu işletmeyi 11.510,53 TL ayni sermaye değeri ile davalı şirkete sermaye olarak getirdiklerini, davalı ortakların bununla da kalmayarak alınan kararlada müvekkil yerine taklit imza atmak suretiyle sahtecilik yaptıklarını, müvekkilin son zamanlara kadar bu durumdan haberi olmayıp yıllardır emek verdiği işletmeyi hala aile şirketi olarak ve eşit hisse ile işletildğini sanmakta olduğunu ileri sürerek, öncelikle davalı şirkete ayni sermaye olarak konulan...Lokanta Ferdi işletmesinin davalı şirkete katılma anındaki gerçek öz sermaye değerinin ve ayni sermaye olarak katıldığı davalı şirketin gerçek kuruluş sermayesinin ve ortakların katılım paylarının tespiti ile bu tespite göre sicile tesciline, davalılar ... ve ... adına fazladan tescil edilen davalı şirket hisselerinin iptali ile müvekkilin %2.25 olan hissesinin tespit sonucu çıkacak gerçek duruma göre sicile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili; zamanaşımı def’inde bulunmuş, murisin şahsi işletmesinin müvekkili davalı şirkete ayni sermaye olarak konulması için mahkeme vasıtasıyla öz sermayesinin tespitinin yapıldığını, buna göre belirlenen muris ..."ın hissesinin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, davacı yanın anılan hisse oranına göre şirketten kar payı aldığını ve hissedar olarak kararlara imza attığını, davacının bu hisse devrine 3 yıldır herhangi bir itirazda bulunmadığını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/74 Değişik sayılı dosyasında ..."a ait şahsi işyerinin öz sermayesinin doğru olarak hesaplandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, şirkete ayni sermaye olarak konulan işletmenin satıcılara borçlar hesabında görülen pasif değerin faturalara dayandığı anlaşılmakla bu kalem hesabı yönünden isabetsizlik olmadığı, ancak ortaklara borçlar hesabında gözüken 228.534,63 TL’nin ise örtülü sermaye olması nedeniyle bilançonun aktif hesabında bulunması gerektiğinden, işletminin şirkete katılma anında gerçek işletme değerinin 240.045,06 TL olduğunu ve en nihayetinde, kuruluş anında davalı şirketin gerçek kuruluş sermayesinin 328.045,06 TL olduğunun anlaşıldığı ve tespit edilen bu gerçek sermaye değerine göre şirket ortaklarının davalı şirketteki hisse adetlerinin ve ortaklık oranlarının bilirkişilerce hesaplanan şekilde olması gerektiği gerekçesiyle, bilirkişi raporlarının alınmasından sonra davalılar vekili tarafından, işletmenin ortaklara borçlar hesabında gözüken borcun aslında ortaklara borç olmadığı, dava dışı bankadan çekilen kredinin muhasebeleştirme işlemi sırasında ortaklara borçlar hesabına kaydedildiği, bu durumun muhasabe hatası olduğu ve davacının da bu duruma dayanarak hak elde etmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava dışı bankadan çekilen krediye ilişkin deliller ibraz etmişse de, bu savunma ve delillerinin cevap ve ikinci cevap dilekçesinde bulunmadığı ve davacı vekili de savunmanın genişletilmesine ve değiştirilmesine muvafakat etmediğinden bu savunmaya dahi itibar edilmeyerek davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, şirkete ayni sermaye olarak konulan işletmenin sermaye değerinin tespiti istemine ilişkindir. Davalı şirketin 04.03.2010 tarihinde kurulduğu ve Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/74-46 E-K sayılı değişik iş kararı ile şirkete sermaye olarak konulan davacının annesine ait şahıs işletmesinin esas sermaye olarak şirkete katılması gereken değerin 11.510,53 TL olarak belirlendiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının annesi vefat ettikten sonra işbu davayı açarak davalı şirkete sermaye olarak konulan şahıs işletmesinin esas sermaye değerinin yeniden tespiti talebinin usulüne uygun olarak ayni sermaye değerinin tespit edilip kesinleşmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi