Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18143
Karar No: 2019/17513
Karar Tarihi: 26.09.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/18143 Esas 2019/17513 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/18143 E.  ,  2019/17513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti:
    Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
    2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkeme gerekçesinde dosyada aldırılan 7.3.2016 tarihli bilirkişi raporuna atıfla hizmet süresinin 5 yıl 2 ay 15 gün olduğu belirtilerek brüt 13.842,86 TL kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki; dosyaya aldırılan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresinin 5 yıl 3 ay 3 gün olduğu açıklanarak brüt 13.975,45 TL kıdem tazminatı hesaplanmıştır. Davalılar ise sigortalı hizmet döküm cetveline göre davacının 5 yıl 1 ay 20 gün kıdemi olduğunu savunmaktadırlar. Hal böyle olunca, davacının davalılar bünyesinde kayden çalıştığı hizmet süresi dosya kapsamı ile tereddütsüz bir şekilde netleştirilmediğinden; davacının davalılar nezdinde kayden geçen çalışma süresinin belirlenerek sonucuna göre kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekir. Mahkemece belirtilen husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
    İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda işyeri kayıtlarına göre, çalışma saatlerinin 8.00-17.00 arası olduğu, saat 18.00 "de çıkılırsa 1 saat, saat 19.00" da çıkılırsa 2 saat, saat 20.00" de çıkılırsa 3 saat ekleme yapılmak suretiyle her ay yapılan fazla çalışmanın hesaplandığı ve buna göre fazla çalışma ücretinin ödendiği, bu ödemelere dayanak yapılan çalışma çizelgelerinde belirtilen çıkış saati ile taşıt görev emirlerindeki fiili çıkış süreleri karşılaştırıldığında farklılık olduğu belirlenerek hesaplama yapılmıştır. Ne var ki,; hesaplamanın sadece taşıt görev emri olan günler için ve kayıtlarda belirtilmeyen fazla çalışma süresi için yapılması haftalık hesap yapılmaması, ara dinlenme sürelerinin günlük çalışma süresine göre düşülmemesi nedeniyle bilirkişi raporunun hatalı olduğu ve denetime elverişli olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenle, taşıt görev emri olan günler için bu kayıtta belirtilen çıkış süreleri, taşıt görev emri olmayan günler için mesai çizelgelerine göre belirlenen çıkış süreleri dikkate alınarak belirlenen günlük çalışma süresine göre yasal ara dinlenme süreleri düşüldükten sonra haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli, bu hesaplamaya göre fazla çalışma süreleri belirlendikten sonra işverence fazla çalışma karşılığı yapıldığı belirlenen ödemeler mahsup edilmeli sonucuna göre davacının fazla çalışma ücreti alacağı olup olmadığı belirlenmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.09.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi