3. Hukuk Dairesi 2018/2857 E. , 2019/6869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, tavzihi talebinin reddine dair verilen ek kararın süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile imzalanan 03.06.2013 tarihli Araç Kiralama Sözleşmesi ile davalıya ... plakalı aracını kiraladığını, aracın davalı şirket çalışanının kullanımında iken 05.09.2013 tarihinde çalındığını, çalınma şekli nedeniyle davalı çalışanının ağır ihmali olduğunu ve sigorta kapsamı dışında kaldığını, davalının iade borcunu yerine getiremeyeceği için şimdilik araç bedeli olan 33.840,00-TL maddi zararının ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı, sigorta poliçesinde araç anahtarının üzerinde unutulması sebebiyle aracın kaybolması durumunda dahi %50 sorumluluk yüklenmesine rağmen araç bedelinin tamamından sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, aracın kaybolması nedeniyle oluşan zarardan sigorta şirketinin sorumlu olacağını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın reddine yönelik olarak verilen karar Yargıtay 6.H.D.nin 30/11/2016 tarih ve 2015/10838-2016/7087 E/K sayılı ilamı ile, davalı kiracı şirketin, kendi çalışanının özensiz davranışı nedeniyle kusurlu olduğu, bu nedenle de meydana gelen zarardan sorumlu olacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; ‘Davanın Kabulüne’ karar verilmiş, bu defa davacı tarafından hüküm tavzih edilerek hangi tutar üzerinden davanın kabul edildiğinin gösterilmesinin istenmesi üzerine Mahkemece tavzih isteminin reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun hükmün tashihi başlıklı 304.maddesinde “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re"sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar
verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.", hükmün tavzihi başlıklı 305.maddesinde “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.", tavzih talebi ve usulü başlıklı 306.maddesinde “Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar." hükümleri bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı, kiralanan aracın davalı kullanımı sırasında çalınması sonucu zayi olmasına yol açılması ve iade edilmemesinden doğan zarar nedeniyle araç bedeli olan 33.840 TL tutarın davalıdan tazminine ilişkin dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde Mahkemece 04/07/2017 tarihli duruşmada davanın kabulüne karar verildiği, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de tam kabul gibi hesaplandığı ancak hüküm kurulurken uyuşmazlık tutarının ne kadar üzerinden kabul edildiğinin sehven unutulduğu anlaşılmakta olup, bu haliyle hükmün infaza uygun olmadığından mahkemece infaza uygun hüküm kurulması gerekmektedir.
O halde mahkemece, HMK"nun 304 vd. maddeleri uyarınca, tavzih dilekçesinin taraflara tebliği ile belirlenecek sürede cevap verilmesi sağlanmalı, cevap verilmemiş olsa bile talebin dosya üzerinde veya gerek görülmesi halinde tarafların sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edilmek suretiyle incelenmesi ve bundan sonra tavzih talebine ilişkin karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar yerine getirilmeden isteğin yazılı gerekçe ile reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.