Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2418
Karar No: 2012/7117

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/2418 Esas 2012/7117 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/2418 E.  ,  2012/7117 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişinin sorumluluğu konusunda yeni düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Anılan madde uyarınca davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
    Eldeki dosyada; 05.09.2004 tarihinde meydana gelen 1. iş kazasında, sigortalının sağ elinin yüzük parmağı 1. boğumundan kesilmiş, meslekte kazanma gücü kaybı % 5,2 olarak belirlenmiş, iş müfettişi raporu, sigortalının davalı işveren aleyhine açtığı tazminat davasında düzenlenen 19.04.2009 tarihli rapor ile Mahkemece aldırılan 04.06.2008 tarihli kusur raporunda; işveren % 70, sigortalı % 30 kusurlu bulunmuştur. 12.06.2005 tarihinde meydana gelen 2. iş kazasında, sigortalının sol kolu dirsek üzerinden kesilmiş, sürekli iş göremezlik derecesi % 59 olarak belirlenmiş, iş müfettişi raporu ve tazminat davasında düzenlenen raporda işverenin; % 65, sigortalının % 35 kusurlu olduğu belirtilirken, Mahkemece aldırılan raporda ise; işverenin % 60, sigortalının % 35 ve dava dışı.... da % 5 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Sosyal Sigorta İşlemleri Tüzüğü"nün 7. maddesinde belirtilen Balthazard formülü gereğince, davacı Kurum tarafından, her iki iş kazasına yönelik toplam % 61,13 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden sigortalıya gelir bağlanmıştır. Mahkemece, 1. iş kazasında işverenin % 70, 2. iş kazasında ise % 65 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
    12.06.2005 tarihinde meydana gelen 2. iş kazası ile ilgili olarak, dosyadaki mevcut kusur raporları arasında açık çelişki bulunduğu, hükme esas alınan raporun kesinleşen bir dava dosyasına ait bulunmadığı, 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki “Halefiyet” ilkesi uyarınca, kurumun rücu alacağı, hak sahiplerinin tazmin sorumlularından, isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken; Anayasa Makemesinin 23.11.2006 gün ve ... sayılı kararı ile anılan yasa maddesinin birinci fıkrasında yer alan “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün Anayasa’ya aykırılık nedeniyle iptalinden sonra bu madde uyarınca açılan davalarda artık “halefiyet ilkesi’ne” dayanılamayacağı, kurumun rücu hakkının hukuki temelinin (halefiyet değil) bundan böyle; yasadan doğan, sigortalı ya da hak sahibi kimselerin alacaklarından bağımsız, kendine özgü “Basit Rücu” hakkına dönüşmüş olması gözetildiğinde; sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporunun, rücu davasında bağlayıcı niteliği bulunmamakla birlikte güçlü delil niteliğinde olduğu gözetilmeden, öte yandan; hükmün gerekçesinde, tazminat dosyasında alınan kusur raporunun yeterli olduğu, tekrardan kusur incelemesi yaptırılmadığı belirtilmiş olmasına karşın, tazminat dosyasında alınan 19.04.2009 tarihli kusur raporundan önce Mahkemece, 04.06.2008 tarihli raporun alındığı, ancak bu raporun beğenilmemesi sebebiyle, rapora itibar edilmeyerek, henüz kesinleşmeyen tazminat dosyasındaki kusur raporunun hükme esas alınmış olması isabetli bulunmamıştır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, öncelikle 12.06.2005 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli, kabul edilen maddi olgular doğrultusunda işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişiden tarafların kusur oran ve aidiyetleri konusundaki raporlar arasında mevcut çelişkiyi giderecek, oluşa uygun kusur raporu aldıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
    2-Mahkemece, % 61,13 sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden sigortalıya bağlanan gelire yönelik, işverenin 1. iş kazasında % 70, 2. iş kazasında ise % 65 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmesi karşısında; davalı işverenin sorumlu olduğu miktarın hükmün gerekçesinde denetlenebilir şekilde gösterilmesi gerektiği halde, talep edilen miktar ve tarafların kusur durumları nazara alındığında hesap raporu alınmasına gerek olmadığından bahisle, bu miktarın denetlenebilir şekilde gösterilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir. O halde, Mahkemece, Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü"nün 7. maddesi dikkate alınarak ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ... formülü uyarınca, ikinci iş kazasına düşen sürekli işgöremezlik oranı belirlenerek, bu oran nedeniyle sigortalıya bağlanan gelirde yaratılan artışın ilk peşin sermaye değeri Kurumdan da sorulmak suretiyle saptanarak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi