11. Hukuk Dairesi 2018/2678 E. , 2019/4176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2016/226 E. - 2017/285 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2018 tarih ve 2017/1537-2018/390 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dünya çapında tanınan “Nivea” markasının sahibi olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkilinin tanınmış markaları ile iltibas yaratacak nitelikteki 03, 21 ve 35. sınıflar için yapılan 2014/82447 sayılı “Nivago” marka başvurusuna müvekkilinin itirazının, diğer davalı TPMK YİDK"in 2016-M-3896 sayılı kararı ile yerinde bulunmadığını, oysa davaya konu “Nivago” marka başvurusunun müvekkillerinin “NIVEA” markaları ile görsel ve işitsel yönden benzer olduğunu, davaya konu marka başvurusunun esaslı unsurunun, müvekkillerinin de markasının ilk üç sesi olan “Niv-” ibaresinden oluştuğunu, davalı şirketin 15.03.2010 tarihli ve 2010/16583 sayılı “Niva” ibareli marka tescil başvurusunun da, İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/23 E. - 2014/93 K. sayılı ve 17.04.2014 tarihli kararıyla müvekkillerinin markalarıyla karıştırılacak derecede benzer bulunup hükümsüz kılındığını, emsal nitelikteki Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2008/119 E.- 2009/83 K. sayılı kesinleşen kararında “NIVOLA" ve "NIVEA" ibarelerinin benzerliğinin tespit edildiğini, kötüniyet iddialarını hiç değerlendirmeyen YİDK kararının yerinde olmadığını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, markaların benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; başvuru markası ‘’NIVAGO’’ ile davacının ‘’NİVEA’’ ibareli markasının işitsel, görsel, kavramsal olarak ve genel izlenim itibariyle karıştırılma riski bulunacak düzeyde benzer olmadığı, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b anlamında tescil engelinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar aleyhine, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, dosya üzerinden yapılan isitnaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin kendine özgü yazım şeklinden oluşan "nivago" ibareli marka tescil başvurusu ile davacının itiraza mesnet markaları arasında, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerliğin bulunmadığı, davalı şirketin başka bir davanın konusunu oluşturan 2010/16853 numaralı ve "niva" ibareli markasının, özellikle markada kullanılan mavi renkli şekil figürü nazara alındığında, işbu davanın konusunu oluşturan marka tescil başvurusu ile benzer olmadığı, anılan marka hakkında devam eden yargılama sürecinin, dava konusu başvuru açısından, kötü niyetin varlığına delalet teşkil etmeyecek bulunduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 10/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.