12. Ceza Dairesi 2018/4775 E. , 2020/2412 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3, 62, 53, 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 30/11/2017 tarihli ve 2016/11081 Esas, 2017/9612 Karar sayılı ilamı ile, “Sanık hakkında tekerrüre esas alınan İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/1215 Esas, 2013/76 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan Kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri ilgili mahkemece yerine getirildikten sonra, sanık hakkında bahsedilen ilam esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” nedeniyle hükmün bozulduğu, mahkemece açıklanan hususta değerlendirme yapılmak üzere İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Mahkemesine uzlaşma hükümlerinin yapılıp yapılmadığı hususunda müzekkere yazıldığı, ancak müzekkere cevabı beklenilmeksizin, sanık hakkında bu kez Marmaris 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/436 Esas, 2013/817 Karar sayılı ilamın tekerrüre esas alındığı, bu itibarla mahkemece tekerrüre esas alınan ilk ilam açısından lehe kanunun belirlenmesi yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılması sonuca etkili görülmediğinden, tebliğnamede bu hususta bozma öneren (1) numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığa ait adli sicil kaydı incelendiğinde, adli sicil kaydında yer alan mahkumiyete ilişkin ilamların TCK"nın 106/1-1. cümle ve TCK"nın 125/1. cümlede yer alan suçlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 254. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri ilgili mahkemece yerine getirildikten sonra, sanık hakkında TCK’nın 50/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.