19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12348 Karar No: 2017/1116 Karar Tarihi: 14.02.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12348 Esas 2017/1116 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı banka tarafından müvekkiline ait taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin, kullanılan kredi borçlarının tamamının ödenmesine rağmen kaldırılmadığını, başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini öne sürerek fekki talebinde bulunmuştur. Mahkeme, dava dışı şirketin davalı bankaya olan sigorta borcunun ödenmesine karar vermiş ve ipoteğin fekkine karar vermiştir. Ancak, davacının ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığına bakmaya asliye hukuk mahkemesi değil asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesi ve 4. madde olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/12348 E. , 2017/1116 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. ... geldiği, karşı taraftan gelen olmadığı görülmekle onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı ... İnşaat Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredinin tüm borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın dava dışı şirketin başkaca borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, bir borç için verilen ipoteğin başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalı banka tarafından gönderilen 23/12/2014 tarihli yazıdan dava dışı şirketin davalı bankaya 103.98 TL sigorta borcu bulunduğu, bu bedelin davacı tarafça mahkeme veznesine depo edildiği, dava dışı şirketin 11.390,00 TL çek yaprağı riski bulunduğu bildirilse de çek yapraklarından doğan riskin ipotek teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin fekkine, karar kesinleştiğinde mahkeme veznesine depo edilmiş bulunan 103,98 TL"nin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK"nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 21/11/2014 tarihinde açılmıştır. Anılan Yasa hükmüne göre; “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” Uyuşmazlık her ne kadar ipoteğin fekki istemiyle açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK"nın 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu nedenle mahkemece asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.