15. Hukuk Dairesi 2015/624 E. , 2015/3700 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi :26.06.2014
Numarası :2012/17-2014/174
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup asıl dava, ayıplı malların davalıya iadesi, davalı tarafından bu imalât için davacıya kesilen faturalarla ilgili davacının davalıya kısmen borçlu olmadığının tespiti, bakiye fatura alacağının mahsubu ile ayıplı imalât nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine, birleşen dava aynı sözleşmeye istinaden bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı talebine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı - birleşen dosya davalısı iş sahibince davalı tarafından eser sözleşmesi ilişkisi uyarınca tamamlanıp kendisine teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu ileri sürülerek 21.11.2011 tarih 250449 ve aynı tarih ... nolu reklamasyon faturaları düzenlenmiş ve bu faturalara dayanılarak açılmıştır. Davalı – birleşen dosya davacısı yüklenici tarafından reklamasyon faturalarına itiraz edildiği ve kabul edilmediğinden yüklenici tarafında imâl edilip, iş sahibine teslim edilen eserin ayıplı olduğu ve ayıpların nelerden ibaret olduğunun iş sahibi tarafından ispat edilmesi gerekir. Mahkemece davacı-birleşen dosya davalısı iş sahibinin deposunda yapılan keşiften sonra alınan bilirkişi raporunun 4. sayfasında ....., .., .. kodlu toplam 1.285 adet ürünün depoda bulunduğu tespit edilerek bu ürünlerdeki imalâtların baskıda bariz yolukluklar olması, çatlayan efekt olması gerekirken olmaması, kontürlerde taşmalar mevcut olup ara kurutma veya fikse kaynaklı yoğun yanıklar bulunması, floklarda yoğun dökülmeler, baskı şablonunda kaçaklar sebebiyle boya kirletmesi ve baskıların bozuk olması gibi ayıplar bulunduğu tespit edilmiştir. 1.285 adet dışında sözleşme konusu ve davalı tarafından imâl edilip davacı ya da onun müşterisine teslim edilen diğer ürünler mevcut olmadığından üzerinde herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl davanın davacısı iş sahibine teslim edilen ancak ayıplı olduğu için reklamasyon faturası kesilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için yüklenici tarafından ayıplı olduğu kabul edilenler dışında iş sahibinin elinde olduğu bildirilen ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği belirlenmeli bunun sonucuna uygun olarak uğranılan zarar ya da tenzili gereken miktar veya onarım giderleri hesaplattırılmalıdır. Ayıp nedeniyle ürünlerin gerçek değeri altında satılarak zarara uğradığı iddiasının yüklenici tarafından kabul edilmemesi halinde mahkemece üzerinde inceleme yaptırılıp, ayıplı olduğu belirlenmeyen ya da iş sahibinin teslimden sonra delil tespiti yaptırmak suretiyle tespit ettirmediği veya resmi makamlarca düzenlenen tutanaklarla tespit edilmeyen ayıplar yönünden eserin ayıplı olarak imâl edildiğinin kabulü ve buna göre hesaplama yapılması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.11.2008 gün 2008/15-651 Esas – 2008/654 Karar sayılı ilâmı ile Dairemizin 15.11.2012 gün ve 2012/2066 Esas – 2012/7166 Karar sayılı ilamları)
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla üzerinde inceleme yapılan ve davalı elinde bulunan az yukarıda kod numaraları belirtilen toplam 1.285 adet üründeki ayıpların, işin yapıldığı ileri sürülen 2011 yılında yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 360. maddesi gereğince niteliği, kabule icbar edilemeyecek ve eserin reddini gerektirecek derecede olup olmadığı, bu derecede değilse bedelde tenzil gerekip gerekmediği, aşırı masraf gerektirmiyorsa onarımının mümkün olup olmadığı ve bedelde tenzili gereken miktar ile onarım masrafları, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olması halinde yüklenicinin bu kısım için hak etmediği iş bedeli miktarı ve 1.285 adet ürünle ilgili ayıplı imalâtta yüklenicinin kusuru bulunduğundan ayıp sebebiyle uğradığı zarar miktarı hesaplattırılıp iş bedeli, ayıp nedeniyle uğranılan zarar ve menfi tespit istemli olarak ayrı ayrı dava açıldığı, birleştirilmiş olsalar dahi davalar bağımsızlıklarını muhafaza ettiklerinden, asıl ve birleşen davada ayrı ayrı sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, üzerinde inceleme yapılamayan ürünler de ayıplı kabul edilerek eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı-birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.